Sıradan bir yaz günü, sıra dışı bir buluntu ile başladı. Sahilde bir ceset bulundu ve bu kişinin tüm izleri bilinçli olarak silinmişti.
Eğer hikâyesini daha önce duymadıysanız merak etmeyin çünkü birçok kişi Peter Bergmann’ı ilk kez burada keşfedecek.
2009 yılında Arthur Kinsella adında bir kişi, Sligo’nun sahilinde ceset bulduğunda bu gizem başladı. İlk incelemeler, denizde boğulmuş bir adamın kıyıya vurduğunu gösteriyordu.
Ancak olay yerinde bulunan detaylar, durumun hiç de o kadar basit olmadığını işaret ediyordu.
Bergmann’ın giysilerinde hiçbir kimlik belgesi yoktu ve giysilerinin tüm etiketleri özenle kesilmişti. Bu, onun kimliğini gizlemek istediğini açıkça gösteriyordu.
Görüntüler, Bergmann’ın otelden defalarca ayrılıp her seferinde boş bir çantayla döndüğünü gösteriyordu. Ancak kameralardan nasıl kaçılacağını bilen Bergmann, çantadaki eşyaları nereye attığını kameralardan saklamayı başardı.
O çantanın içinde ne vardı? Her şeyden önce küçük ve sakin bir İrlanda kasabası olan Sligo’da ne işi vardı? Ve neden kimse onu sormadı? Bunların hepsi, şimdilik muamma...
Peter Bergmann’ın özellikle Sligo’yu seçmesi, üzerinde durulması gereken bir başka gizem. Kuzey Atlantik’e bakan bu küçük İrlanda kasabası, özellikle bir yabancı için alışılmadık bir yer.
Fakat Bergmann, son günlerini burada geçirmeyi tercih etmişti. Yoksa intihar olabilir miydi?
Kanserden kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok sorunla boğuşuyordu ve belki de son bir veda olarak sessizce ölmeyi tercih etmiş olabilir.
Bergmann’ın hikâyesi, belgeseller ve araştırmalarla pek çok kez işlendi. Ancak kim olduğu, nereden geldiği ve Sligo’ya neden geldiği soruları hâlâ yanıtlanamadı.
Çözülmemiş bir dava olarak Peter Bergmann ve onun gizemli sonu, hâlâ pek çok kişinin zihninde soru işaretleri yaratmaya devam ediyor.
Yorumlar (0)