Hepimiz, aynı gıdaları tüketsek de farklı tepkimeler yaşayabiliyoruz. Mesela bir yiyecek, kiminin metabolizmasını hızlandırırken kimininkini de yavaşlatabiliyor.

Bağırsaklarımızdaki mikroorganizmalarla alakalı olduğunu düşünüyorsanız, yanılmıyorsunuz. Ancak tek sebebi elbette bu değil.

Peki bu durumun esas sebepleri neler olabilir?

Tahmininiz doğru, bağırsak mikrobiyotası öncelikli sebep.

Her insanın bağırsaklarında yaşayan bakteri, mantar ve diğer mikroorganizmaların bileşimi farklıdır. Mikrobiyota, sindirimi etkileyen en önemli faktörlerden birisi. Mesela bazı bakteriler, laktaz enzimi üretirken bazıları üretmiyor. Dolayısıyla bazı kişiler sütü sorunsuz sindirebilirken, bazıları laktoz intoleransı yaşayabiliyor.

Bunun yanına bir de genetik faktörleri ekleyelim. Bağırsaklarımızın gıdalara verdiği tepki, genetik faktörlerden de etkileniyor. Mesela süt örneğinde olduğu gibi bazı kişiler, gluteni daha iyi tolere ederken; bazıları çölyak hastalığı ya da gluten hassasiyeti nedeniyle ciddi sindirim sorunları yaşıyor.

Bağışıklık sistemi ve alerjiler de bir o kadar önemli.

Basit bir sebep gibi görünse de aslında bağışıklık sisteminin gıdalara verdiği tepki, kişiden kişiye çok büyük fark oluşturuyor. Gıda intoleransları veya alerjiler, bağırsaklarımızın tepkisini belirleyen temel etmenlerden.

Alerji deyince sindirim enzimlerinden de söz etmemiz gerek. Her bireyin vücudu, farklı seviyelerde sindirim enzimi üretiyor. Örneğin pankreasın yeterince enzim üretmemesi hâlinde bazı yağlı, protein ağırlıklı gıdalar iyi sindirilemeyebilirken şişkinlik ve gaz gibi sorunlar yaratabiliyor.

Bağırsak hareketleri de kişiden kişiye değişiyor.

Bazı insanlarda bağırsak hareketleri, daha hızlıyken bazı kişilerde daha yavaş olup kabızlık gibi sorunlara yol açabiliyor. Aslına bakarsanız başladığımız noktaya geri dönüyoruz. Çünkü sindirim deyince bağırsaklar ve orada oluşan her şey, en büyük sebep.

Onların belirli gıdalara verdikleri tepkiler, uzun vadede beslenme alışkanlıklarımızla şekilleniyor. Bu da vücudumuzun verdiği tepkileri değiştiren önemli bir etken.

İkinci beynimizin bağırsaklar olduğunu mutlaka duymuşsunuzdur. Peki bu doğru mu?

Evet, maalesef doğru. Mutsuzken bir şey yemek istemeyişimizin sebebi de tam olarak bu. Bağırsaklar ve beyin arasında bağırsak-beyin ekseni adında bir bağlantı yer alıyor. Stres, kaygı ve depresyon bağırsak hareketlerini, asit seviyelerini ve mikrobiyota dengesini değiştirebiliyor. Dolayısıyla aynı yiyecekler bile farklı ruh hâllerinde farklı tepkilere yol açabiliyor.

Bağırsaklarımızın tepkisi, gördüğümüz gibi mikrobiyotamız, genetik faktörler, enzim üretimi, bağışıklık sistemimiz, stres düzeyimiz ve beslenme alışkanlıklarımız gibi pek çok faktörden etkileniyor. Bu sebeple aynı gıdayı tüketmemize rağmen bazılarımızda çeşitli reaksiyonlar görülürken bazılarımızda hiçbir etki olmuyor.

Bağırsaklarla ilgili diğer içeriklerimiz: