Edebiyatta bilim kurgu ya da distopya deyince başlangıçta herkesin aklına gelen birkaç hikaye vardır ve bunlar genellikle ’yabancı yazarların’ kültleşmiş eserleridir. Edebiyatımızda ise bu türler ne yazık ki uzun bir geçmişi olmasına rağmen büyük bir gelişme kaydedememiş. Sebebi ise çoğu zaman toplumun türlere bakışı ve yayınevlerinin bu konudaki negatif tutumları...
Öyle ki 1970’li yıllardan itibaren yayınlanan pek çok sayıda kitap olmasına rağmen birçoğuna günümüzde sahaflar dışında ulaşmak bile mümkün değil... Neyse ki buna rağmen hem günümüzden hem de geçmişten, yayınlanmış ve okuyucularından güzel yorumlar almış pek çok kitap mevcut. Bu kitaplardan rahatça ulaşabileceklerinizi derledim. Önerileriniz olursa yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!
Türkçeye bilim kurgu kelimesini kazandıran; türün gelişmesi ve edebiyatımızda yer edinmesi için değerli adımlar atan başarılı yazarımız Orhan Duru’nun Yoksullar Geliyor isimli öykü kitabı, her biri bilim kurgu ögeleri içeren yedi öyküden oluşuyor.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Ütopya ve distopya kavramlarına farklı bir bakış ve ikili bir eleştiri diyebileceğimiz Barbar Yeni Dünya, modern edebiyatımızda distopya türünde verilmiş sevilen eserlerden biri. Aşırı kapitalist ve sömürgeci bir toplum ile ötekilerin yok sayıldığı, halkın ’düşünmekten adeta men edildiği’ bir başka toplumun karşı karşıya geldiği hikayede bu karşılaşmanın kahramanları savaşçı bir kadın olan Şana ve Prens Kian.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Zühtü Baytar’ın Sahte Uygarlık’ı, galaksinin bilinmeyen bir köşesinden gelen Pler isimli istilacı bir ırkın, altın çağını barış ve adalet içinde yaşayan Homo sapiens türünü köleleştirmesini anlatıyor. Kölelikten kurtulmanın anahtarı ise Orion Nebulasında gizlenen küçük bir gerilla grubu...
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
42 farklı yazarın kaleminden çıkmış birbirinden keyifli bilim kurgu hikayelerinin yer aldığı bu kitapta aynı zamanda iki tane de çizgi roman var. Farklı zihinlerden çıkan yaratıcı hikayelere göz atmak isterseniz bu kitabı kütüphanenize mutlaka eklemelisiniz. Ayrıca bu serinin geçmiş yıllarda yapılmış iki farklı derlemesi daha bulunuyor.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
1913’ten geleceğe dair oldukça enteresan bir hayal gücüyle bakan Molla Davutzade Mustafa Nazım Erzurumi’nin bu eserinde karakterimiz rüyasında 400 sene sonrasının İstanbuluna gidiyor ve orada dedesiyle karşılaşıyor. Gördüğü ’gelecekten gelen’ pek çok şeye şaşırarak şehri dolaşan bu ikili, şehrin geleceğine neredeyse hayran kalıyor. Bu 10 milyon nüfuslu gelişmiş İstanbul, bir ütopyanın parçası olsa da, şimdi okuduğumuzda aslında bize neleri yanlış yapmış olabileceğimizi sorgulatıyor.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Nükleer bir felaket sonrası İstanbulundan Mısır’ın çöllerine, hırsızlarla, büyücülerle, cadılarla ve daha nicesiyle dolu 9 farklı öyküden oluşan bu kitap, fantastik, bilim kurgu ve distopya gibi pek çok anlatı türünü bir araya getiriyor.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Özgün Özerk’in henüz 13 yaşındayken yazdığı Relorya, 2074 yılında geçiyor. Fantastik, gerilim dolu ve akıcı hikayesiyle dikkat çeken Relorya’da, birbiriyle savaşa tutuşmuşken etrafı komplolar ve intikam hikayeleriyle dolan dört koloni, yeniden bir araya gelerek etraflarında dolaşan kara buluttan kurtulmaya çalışıyor.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Bilinçlenmiş yapay zeka, holografik bedenler, deep web ve din olgusunun bu gelişimler yaşanırken durduğu yer. Günümüzden geleceğe uzanan ögelerle dolu Hayalet Kapısı, bilim kurgu/polisiye türünde sürükleyici ve bol bol soru sorduran bir eser.
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Rüyaların, zaman yolculuğunun ve üç Türk ajanın üstlendiği kritik bir görevin iç içe geçtiği Destina, gerçek olmayan bir yakın gelecekte, İstanbul’da geçiyor. Türklerin elinden alınan ve İstanbul Küresel Yönetişim isimli bir yönetimin eline geçen İstanbul’da Hristiyanların mezhep savaşı başlar ve bu çatışmayı bitirecek adımı atacak göreve ise üç Türk ajan verilir...
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Konuşma yoluyla insandan insana bulaşan bir delilik salgını bütün dünyayı etkisi altına almıştır. İnsanlığın binlerce yılda kurduğu uygarlık neredeyse sona gelmiştir. Tüm bunlar yaşanırken, zamanında bu hastalık üzerine çalışan bir bilim insanı olan Murat Siyavuş ise annesinin evine saklanmıştır. Ancak acımasız bir devlet kurumunun peşine düştüğünü öğrenince, evinden çıkıp salgının hüküm sürdüğü dünyaya karışmak zorunda kalır...
Kitaba göz atmak ve satın alıp kitaplığınıza eklemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Yorumlar (0)