Dünya üzerinde neredeyse 4000’e yakın yılan türü vardır. Türkiye’de ise bu sayı 40’tır. Bu canlıların temel amaçları elbette bizleri rahatsız etmek veya sokmak değildir fakat bunu biliyor olmamız bile maalesef içimizi rahatlatmaz.
O zaman hangi yılanları görünce onlardan uzaklaşmamız gerektiğine bakalım.
Örneğin kafa yapısı, bu noktada belirleyici olur. Zehirli olmayan yılanlar, yuvarlak bir kafaya sahipken zehirli yılanlar ise daha üçgen biçimli bir kafa yapısına sahiptir.
Çıngıraklı, bakır kafalı ve pamuk ağızlı yılan türleri, çukur engerekli sınıfındandır. Bunlar, burunlarının hemen arkasında avlarını tespit etmek için kullandıkları çukurlar ve başlarındaki delikler ile ayırt edilebilen zehirli yılanlardır.
Çoğu zehirli yılanın tıpkı bir kedi gözü gibi sarı-yeşil bir göz küresiyle çevrelenmiş siyah, ince ve dikey göz bebekleri vardır. Zehirli olmayan yılanlar ise daha yuvarlak göz bebeklerine sahiptir.
Öte yandan zehirli yılanlar genellikle daha iri ve kalın vücutluyken zehirsiz yılanlar, ince vücutludur.
Maalesef bir yılanın rengi, onun zehirli olup olmadığını anlamamıza yardımcı olmaz. Örneğin zehirli mercan yılanlarının ve zehirsiz kırmızı kral yılanlarının her ikisinin de pullarında sarı, siyah ve kahverengiden oluşan şeritli bir desen vardır.
Ancak yılanların dış görünüşlerinin yanı sıra bazı davranışları, olası bir felaket anında doğru bir hamle yapmanıza katkı sağlayabilir.
Örneğin pamuk ağızlılar ve su mokasenleri ismi verilen yılan türleri, tüm vücutları suyun üzerinde olacak şekilde yüzer. Fakat zararsız su yılanları, daha çok başları suyun üzerinde olacak şekilde yüzmeye meyillidirler.
Ama tüm bunların genel geçer olduğunu ve istisnaların da olabileceğini unutmamak gerekir. Çünkü zehirli bir yılanın desenini taklit eden zehirsiz bir yılanla da karşılaşabilir ve paniğe kapılabilirsiniz.
Tam tersi bir şekilde ince yapısı sebebiyle zehirsiz olduğunu düşündüğünüz bir yılan da beklenmedik bir hamleyle sizi zehirleyebilir.
Yorumlar (0)