Koronavirüs pandemisinin başladığı ilk günden beri yaptığı açıklamalarla gündemin merkezine oturan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), içinde bulunduğumuz süreç ile ilgili çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Kurumun COVID-19 salgını için özel olarak atanan elçisi Dr. David Nabarro tarafından yapılan açıklamalarda, pandeminin artık yoksul ülkelerin ve insanların hastalığı haline geldiği ifade edildi.
David Nabarro, zengin ülkeleri de hedef tahtasına oturttu. Zengin ülkelerin kumar oynadığını belirten Nabarro, "Şu anda zengin ülkelerin elinde ek doz uygulamaları için bir sürü aşı var. Ancak, aşılara en çok yoksul ülkeler ihtiyaç duyuyor. Bu eşitsizlik, küresel sorunlara yol açacak ve herkesin bunu bilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullanarak gözdağı verdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün resmi verilerine baktığımızda, Afrika’daki aşılama oranının istenilen düzeyde olmadığını görüyoruz. Bu bağlamda, kıta genelindeki iki doz aşılama oranı, Ekim 2021’de yalnızca yüzde 6’ydı. Üstelik bazı ülkelerdeki aşılı nüfus ortalaması yüzde 6 bile değil. Bu durum, yeni varyantların ortaya çıkma olasılığını artırırken, kıtanın kendi haline terk edildiğini ortaya koyuyor. Ancak bu noktada, unutulmaması gereken bir husus daha var...
Dünya Sağlık Örgütü’nün 194 aktif üyesi bulunuyor. Bu üyeler, örgüte pandemi gibi durumlar için nüfuslarına göre belirli ödemeler yapıyorlar. Ayrıca Avrupa Komisyonu ve Bill Gates Vakfı gibi oluşumlar da örgüte maddi destek sağlıyor. 2 yıllık olarak belirlenen Dünya Sağlık Örgütü bütçesi, 2020-2021 döneminde tam olarak 4.85 milyar dolar olarak açıklandı. Bu paranın nereye gittiği, zengin ülkeler günah keçisi ilan edilirken DSÖ’nün ne yaptığı, ne yazık ki kimse tarafından bilinmiyor...
Yorumlar (0)