Zamanında üretilen ‘ilginç’ tasarımlı otomobiller, şu anda ne kadar ilgimizi çekse de, o dönemler böyle ilginç tasarımları nereden düşünüp de yapmışlar diye düşünmeden kendimizi alıkoyamıyoruz.

Bu ilginç tasarımlardan birisi de geleceğin en iyi otomobili olarak piyasaya sürülen, 3 tekerlekli Davis Divan…

Sedan bir model olan bu otomobil, 1948’in inovatif bir fikriydi. Birçok farklı özelliği geliştirilen, oldukça geniş ve rahat olan ve sayılı üretilen otomobil, neden yollarda kendini gösteremedi?

II. Dünya Savaşı’ndan sonra otomotiv endüstrisi, fırsatların kaynağı olarak görülüyordu.

Ne kadar alışılmadık tasarımlar olsa da aslında bunlar, yeni bir fırsatı da beraberinde getiriyordu. Bu ilginç fikirlerden bir tanesi de Glen Gordon Gary Davis’ten çıkmıştı. Indycar tasarımcısı Frank Kurtis’in efsanevi tasarımı The Californian’dan ilham alan Davis, üç tekerlekli sedan otomobili tanıtmıştı.

Üstelik otomobilin fiyatı 1000 dolar gibi bir fiyatla pazara sunulmuştu. Yakıt tasarrufu sağlayan alüminyum gövdesi, yan yana dört kişinin rahatlıkla oturabileceği geniş ‘divana’ sahip bu otomobil, Joel Thorne tarafından yaptırıldı.

Ön tekerlek için ilham kaynağı, Lockheed P-38 Lightning savaş uçağıydı.

Davis Motorcar Company, 1947 ve 49 yılları arasında 11 tane otomobil üretmeden önce 2 prototip ve 3 askeri araç olmak üzere toplamda 16 otomobil üretmişti. Üç tekerlekli model Davis Divan’ın 466 cm uzunluğu, 278 cm dingil mesafesi bulunuyordu. Ki üç tekerlekli bir araç için bir hayli uzundu.

1.110 kg ağırlığındaki otomobilin yüksekliği ise 152 cm’di. İç dizaynında ise ilgi çekici olan, tek koltuk olmasıydı. 183 cm genişliğindeki bu koltuğa dört kişi rahatlıkla sığıyordu. Arapça sedir anlamında kullanılan, geniş bir koltuğu tanımlayan “divan” ise, aracın ismine ilham kaynağı olmuştu.

Bu özellikler biter mi?

Tüm bunların yanında aracın çıkarılabilir fiberglas tavanı da bulunuyordu. Çelik kanallı şasi, alüminyum ve çinkodan oluşan 11 gövde paneli ile inşa edilmişti. 63 beygir güç üretebilen 2.600 cc’lik sıralı dört silindirli Continental motorla donatılmış bir yapıya sahipti.

Hızı hakkında bildiklerimiz ise 160 km/s ile 187 km/s arasında değiştiği. Birçok insan için tanıtılan bu otomobil, artık geleceğin otomobil tasarımlarından biri olarak düşünülüyordu. Ardından Los Angeles’taki Van Nuys Havaalanı’nda hangara seri üretim için bir fabrika kurulmuştu.

Bir prototipi seri üretime hazır bir otomobile dönüştürmek, bir meydan okumaydı.

Yatırımcılar, bayiliklere paralarını yatırsalar bile teslim tarihinin gecikmesinden dolayı hayal kırıklığına uğramışlardı. Üretim, giderek yavaşlayınca mali durumu kötüleşen Gary Davis hem yatırımcılardan hem de işçilerden dava üstüne dava aldı.

Borçlarını ve maaşlarını ödeyemeyine dolandırıcılık suçundan ağır işçiliğe mahkûm edildi. İlginçtir ki üretilen 13 Divan’dan 12’si günümüze kadar ulaşmış durumda. 1 tanesi ise İngiltere’de, gümrük düzenlemelerinden dolayı imha edildi.

Bu araçlar bugün, müzelerde, özel koleksiyonlarda yer alıyor. Bazıları restore bile edilmemiş hâlde, ilk günkü gibi duruyor. İşte bir devir de başlamadan böyle bitmiş oluyor…

İlginizi çekebilir: