Özellikle son birkaç yıldır ülkemizin en önemli sorunu haline gelen kararsız ekonomi, vatandaşların bütçesini ciddi anlamda etkiliyor. Bugün gördüğünüz bir ürünün fiyatının birkaç gün içinde tekrar arttığını görebiliyorsunuz, kasada fiyatı duyduğunuzda bir yanlışlık olduğunu düşünüp fişe bakma ihtiyacı hissediyorsunuz. İşte bu durumun neden olduğu stresli durumlar gerek sokakta gerek sosyal medyada sık sık karşımıza çıkar hale geldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ağustosta yıllık yüzde 19,25 artış kaydetti. Düşüş beklenen yıllık enflasyonun piyasa tahminlerinin üzerinde gerçekleşmesinde gıda ile güçlü turizm sezonu kaynaklı hizmet fiyatlarındaki artışın etkili olduğu belirtiliyor.
Sendikaların hesaplamalarına göre yıllık enflasyon yüzde 30’un üzerinde. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre, ağustos ayı enflasyon oranı yüzde 30,39 olarak gerçekleşti. Birleşik Kamu-İş’e göre, yıllık enflasyon oranı yüzde 32,5. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) ise, yıllık enflasyonu yüzde 34,65 olarak açıkladı. Gıda enflasyonu ise yüzde 50’yi aşmış durumda.
Bazı ürünlerin fiyat artış oranı tedirgin edici seviyede.
Kur farkının, alım gücünü nasıl etkilediğinin bir özeti:
Kısa sürede etiketlere yansıyan artışlar ciddi seviyelerde.
Zam yapılmayan ürünlerde ise küçültmeye gidiliyor.
Hal böyle olunca insanlar hayat pahalılığı konusunda tepkilerini dile getiriyor.
Kimileri işi espriye vursa da, konunun artık ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayanların oranı daha fazla.
Çeşitli faktörlerin etkisiyle kötüleşen ekonominin halka yansımaları bu şekilde. Sizdeki yansımaları yorumlarda belirtebilirsiniz.
Yorumlar (0)