Sabah uyandığınızda telefonunuzu elinize alıyorsunuz ve bir de bakıyorsunuz ki Google yok! Herhangi bir arama yapamıyor, bilgiye ulaşamıyorsunuz. Sizce dünya nasıl bir yer olurdu, hayatımız nasıl değişirdi?

Teknoloji dünyasında bazı şeyler eksik kalacağı gibi günlük hayatımıza da etkileri olacağı kesin.

Apple’ın kendi uygulamaları ile belki “Biz zaten bunu kullanmıyoruz.” diyebileceğiniz noktalar olabilir ama olaya geniş açıdan bakacak olursak hepimizi etkileyecek detaylar mevcut.

Bilgiye erişim zorlaşırdı.

Günümüzde gerek yemek tarifi olsun gerekse bilimsel makale olsun, herhangi bir konuda bilgi edinmek istediğimizde doğrudan Google’a başvuruyoruz.

Devasa bir bilgi havuzunun olduğu Google olmasaydı bilgiye erişimin epey zorlaşacağı kesin. Bilgi edinme yolları farklılaşır, belki de eski günlerdeki gibi kütüphanelere akın eder, ansiklopedi gibi fiziksel kaynakların arasında kaybolurduk.

Eskiler ne demek istediğimizi anladı çünkü bir dönem internet başına geçip bilgi alma imkânı pek olmadığı için kütüphane üyeliklerimiz vardı. Bu da ekstradan zaman ve emek demek.

Google’ın bilgiyi sıralama ve önceliklendirme algoritmalarını da düşününce en güncel ve doğru bilgiye ulaşmak için efor sarf edecektik.

Özetle, Google olmasaydı bilgiye ulaşmak sadece daha zor değil, daha karmaşık ve sınırlı bir deneyim olurdu.

İş dünyası ve pazarlama tamamen farklı şekillenir, SEO diye bir şey olmazdı.

İnternet gelişince iş dünyasında büyük bir dijital pazarlama alanı da açıldı ve bu alanın en önemli dinamiklerinden biri Google oldu. Google’ın olmadığı bir senaryoda arama motoru optimizasyonu (SEO) kavramı hayatımıza hiç girmezdi.

Dijital pazarlama stratejileri, reklam bütçeleri ve marka bilinirliği tamamen farklı yollarla sağlanırdı. Şirketler hedef kitlelerine ulaşmak için geleneksel reklamcılık yöntemlerine daha fazla odaklanmak zorunda kalabilir; radyo, televizyon, gazete reklamları hâlâ en etkili pazarlama kanalları olarak kabul görürdü.

Ayrıca iş dünyası için veri analitiği de şu anki kadar gelişmemiş olurdu. Google Analytics gibi araçlar olmadan, web sitelerinin performansı, kullanıcı davranışları ve pazar trendleri hakkında bu kadar detaylı bilgiye sahip olamazdık.

Kısacası iş dünyası çok daha az dijital ve çok daha fazla fiziksel odaklı olurdu.

Google Maps olmasaydı yön bulmak kâbus olurdu.

Özellikle bilmediğimiz bir yere giderken elimiz neye gidiyor? Tabii ki Google Maps. Google olmasaydı yön bulmak çok daha zor olabilir, “Sora sora Bağdat bulunur.” diyerek gideceğimiz yer için de daha fazla efor harcardık.

Ayrıca trafik durumunu anlık görebilme lüksümüzün ortadan kalkacağını da hesaba katalım. Yoğun saatlerde alternatif yolları kendi tecrübelerimizle öğrenmek zorunda kalırdık.

Yurt dışına çıktığımızda işlerin daha da karmaşık bir hâl alacağı da kesin. Günümüzde bırakın yön bulmayı, “Nereye gidilir?” diye bile Google amcaya soruyoruz.

Bilgi doğrulama ve yanıltıcı bilgilerle mücadele ederdik.

Google, kullanıcıların doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için sürekli gelişen algoritmalara sahip. Yalan haberlerin, yanıltıcı bilgilerin yayılmasını büyük oranda engelleyerek interneti daha güvenli bir bilgi kaynağı hâline getiriyor.

Google olmasaydı, her bilgiyi teyit etmek daha zahmetli olurdu. Özellikle günümüzde hızla yayılan yanlış bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek, sosyal medyada gördüğümüz her haberi farklı kaynaklarla incelemek daha karmaşık ve yorucu bir süreç hâline gelirdi.

YouTube ve görsel medya kaynağı eksikliği yaşanırdı.

YouTube, günümüzde birçok kişinin hem bilgiye hem eğitime hem de eğlenceye ulaşmasını sağlıyor. Google olmasaydı YouTube gibi platformlar bu kadar geniş kitleye ulaşabilir miydi bilinmez ama bilgiye sadece yazılı değil, görsel ve işitsel yollarda ulaşma konusunda büyük eksiklik hissederdik.

Eğitim videoları, belgeseller, rehberler gibi içerikler için ayrı kaynaklar bulmamız gerekirdi. Eğlence sektöründe ise özellikle bağımsız içerik üreticilerinin sesini duyurması daha da zorlaşırdı.

Günlük yaşamda küçük alışkanlıklarımız değişirdi.

Tüm bunların yanı sıra Google günlük yaşantımızda da küçük ama önemli roller oynuyor.

"Bugün hava nasıl olacak?" diye sorduğumuzda cevap hemen elimizin altında. Google olmasaydı, hava durumu için televizyonu veya gazeteyi beklemek zorunda kalırdık.

Özellikle yoğun geçen günlerde hızla ihtiyaç duyduğumuz küçük bilgilere erişim süresi artar, belki de çoğu bilgiye ulaşmadan günü geçirirdik.

Google olmasaydı yaşam daha yavaş ve “klasik” olurdu.

Sonuç olarak Google olmasaydı, dünya daha yavaş tempolu, fiziksel kaynaklara daha bağımlı, daha “klasik” bir yer olurdu. İş dünyasından günlük yaşamımıza kadar birçok alanda hızın, kolaylığın ve erişimin farkına Google sayesinde varıyoruz.

Her ne kadar teknolojinin getirdiği bazı hızlı tüketim alışkanlıklarından şikâyetçi olsak da Google’ın sağladığı kolaylıkları da yok saymayalım.

Siz Google olmasaydı hangi konuda eksiklik hissederdiniz?

Ya başka türlü olsaydı?: