Silk Road 2011 yılında Ross Ulbricht adlı bir genç tarafından kurulmuş ve internetin görünmeyen yüzünde çeşitli yasa dışı hizmetlerin ticaretinin yapıldığı devasa bir dijital pazar olmayı başarmıştı.
Peki, nasıl oldu da bilgisayar ekranı arkasındaki bir genç, milyar dolarlık bir imparatorluğun başına geçti ve bu suç imparatorluğu nasıl yıkıldı? Haydi anlatalım.
Bu fikriniyse, Bitcoin gibi merkeziyetsiz kripto paraların ve anonim bir ağ olan Tor’un yardımıyla hayata geçirdi.
2011 yılında kurduğu Silk Road isimli bu platform, kullanıcıların kimliklerini gizleyerek uyuşturucu, sahte belgeler ve hatta kiralık katiller gibi akla hayale sığmayacak yasa dışı hizmetlerin satışına olanak tanıyordu.
Bitcoin’in anonim yapısı da bu yasa dışı işlemlerin izlenmesini zorlaştırıyordu ve bu sebeple Silk Road kısa sürede suç dünyasının ilgisini çekmeyi başardı.
2013 yılında FBI, Silk Road’un varlığını öğrenerek soruşturma başlattı.
İlk aşamada, siteyi kapatmak için en büyük engel, Tor ağı ve Bitcoin gibi anonimlik sağlayan teknolojilerin kullanılmasıydı.
Ancak tüm bu gizlilik önlemleri FBI’ın kararlı takibi karşısında tam anlamıyla başarılı olamadı.
2013 yılına gelindiğinde, platformdaki ticaret hacmi milyar dolarları bulmuştu ve özellikle uyuşturucu ticareti Silk Road’un en büyük faaliyetlerinden biri hâline gelmişti.
Ulbricht, çeşitli forumlarda ve sosyal medyada yaptığı hatalı hareketler sonucunda FBI’ın radarına girdi ve 2013 yılında, Ulbricht San Francisco’da bir kütüphanede tutuklandı.
FBI, Ulbricht’in tutuklanmasıyla birlikte Silk Road’a el koydu ve platformda 144.000’den fazla Bitcoin olduğu görüldü.
Bu operasyon büyük bir başarıydı çünkü site üzerinde aktif olan birçok kullanıcının da tutuklanmasına sebep oldu.
2015 yılında yargılanan Ross Ulbricht, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ve şartlı tahliye şansı olmaksızın hayatının geri kalanını hapiste geçireceği açıklandı.
Yorumlar (0)