Mitsubishi Motors, 2000’lerin başında hem itibarını hem de finansal kazancını zedeleyen bir skandala karıştı.
Şirket, 20 yıldan uzun süre boyunca otomobillerindeki üretim hatalarını istikrarlı bir şekilde gizlemişti. Bu skandalın perde arkasını öğrenmek için sizi içeriğimize doğru alalım.
Mitsubishi’de eskiden çalışan biri, Japonya Ulaştırma Bakanlığına ihbarda bulundu ve soruşturma açıldı. Bunun sonucunda şirketin göz göre göre güvenlik problemlerini örtbas ettiği ortaya çıktı. Üstelik bunu 1977 yılından, 2000 yılına kadar yapmışlardı.
Tüm güvenlik problemlerini ve müşterilerin şikâyetlerini ele almaktansa milyonlarca kişinin hayatını riske atmışlardı.
Tüm bu geri çağrılan araçlardaki kusurlar arasında fren arızaları, yakıt deposu problemleri ve debriyaj hataları gibi sürücüler için ciddi tehlike arz eden sorunlar bulunuyordu.
Başlangıçta şirket, durumun ciddiyetini hafife almaya çalışsa da artan kanıtlar ve kamuoyu baskısı nedeniyle yaptığı her şeyi üstlenmek zorunda kaldı.
Üstelik yapılan soruşturmalar, bu örtbasın şirket kültürüne derinlemesine yerleştiğini ve çalışanların güvenlik ihlallerini raporlamak yerine gizlemeye zorlandığını gösterdi.
Sistematik bir şekilde devam eden bu ihmal hem kullanıcıların hem de yatırımcıların güvenini sarstı elbette.
Geri çağırmalar ve yasal tazminatların maliyeti, müşteri güveninin de doğal olarak düşmesiyle şirketin satışlarına darbe indi. Mitsubishi, iç işleyişinde büyük değişikliklere gitmek durumunda kaldı.
Daha sıkı kalite kontrol önlemleri getirildi ve raporlama süreçlerinde daha fazla şeffaflık sağlandı.
2006 yılında, Mitsubishi Fuso’nun eski başkanlarından biri olan Takashi Usami, güvenlik ihlalleri nedeniyle 200.000 yen (yaklaşık 1.800 dolar) para cezası ödemek zorunda kaldı fakat şirketin toplamda ödediği tazminatlar ve cezalara ilişkin kesin bir rakam açıklanmadı. Yalnızca milyarlarca yenlik finansal kayıp yaşadığı biliniyor.
Şirketin itibarı ise uzun süre tam olarak düzelmedi. Bu skandal, Mitsubishi’nin geçmişine bir kara leke olarak kazındı.
Yorumlar (0)