Ulaşım aracı olmaktan çıkıp âdeta birer teknoloji harikasına dönüşen arabaların yeni modellerine baktığımızda artık neden multimedya ekranları görmüyoruz?

2025 Opel Frontera ve 2025 Citroën C3 Aircross gibi modellere de baktığımızda artık orta panelde ekrana rastlayamıyoruz.

Pahalılıktan mı yoksa altında başka nedenler mi var? Bu kararın arkasında gerçekten nasıl bir mantık var?

Multimedya ekranların maliyeti üreticiler için ne kadar yük?

Teknoloji geliştikçe ve dokunmatik ekranlar iyicene hayatımıza yer ettikçe multimedya ekranlar, araba üreticileri için de prestij unsuru hâline gelmişti ama bu bir yandan da maliyet demek.

Ekranın maliyeti tabii ki boyutuna, çözünürlüğüne ve teknolojisine göre değişse de üreticiye yüksek çözünürlüklü bir ekranın maliyeti 100-300 dolar arasında değişebiliyor.

Tek sorun ekranı da değil. Yazılım, işlemci, bağlantı teknolojileri ve kullanıcı arayüzü tasarımıyla kompleks bir sistem oluşturuluyor. Yazılım geliştirme süreci uzadıkça maliyetler artıyor, yazılım mühendisleri, tasarımcılar ve test ekipleri de bu maliyet kaleminin içinde.

En önemli nedenlerden biri sürücünün dikkatini arttırma.

Büyük ekranlar, sürücülerin dikkatini dağıtıyor ve bu da trafikte tehlike demek. Özellikle dokunmatik ekranlar, sürüş sırasında kullanıcıların gözlerini yoldan ayırmasına neden oluyor. Bu yüzden de üreticiler, riski azaltmak için ekranları ortadan kaldırıyor ve multimedya ekranlar dahil arabadaki birçok dokunmatik fonksiyonu fiziksel düğmelere çeviriyor.

Multimedya ekranların yanı sıra fiziksel düğmelere geri dönüşün nasıl ve neden uygulandığını ilgili içeriğimizde de inceleyebilirsiniz.

Konu güvenlik olunca devreye resmî makamlar da giriyor. Euro NCAP, en yüksek güvenlik puanını kazanmak isteyen üreticiler için test kuralları çıkardı ve bunun için arabalarda daha az ekran, daha fazla düğme olması gerekiyor.

Dikkati ne kadar dağıtıyor?

Peugeot 5008’i kullanan 44 kişiyle bir çalışma yapıldı. Sürücülerin adresi yazmak için multimedya ekranlara 15,7 saniye bakması gerektiği ortaya çıktı. Müzik seçmek ve radyoyu değiştirmek için ise 10-11 saniye harcanıyordu. Araç sıcaklığını ayarlamak için ekrana bakma süresi ise 3,4 saniyeydi.

Göreve göre zaman kısalsa da yine de sürücüler, multimedya ekrana bakarak yoldan gözlerini ayırmış oluyorlar.

Kullanıcı geri bildirimleri de dikkate alınıyor.

Bazılarına kolaylık olsa da bazı sürücüler için dokunmatik ekran pratik değil. Hareket hâlindeyken ekrana dokunmak, fiziksel düğmelere kıyasla daha zor olabiliyor. Bu nedenle de üreticiler kullanıcı geri bildirimlerini dikkate alarak ekranları kaldırma kararı alabiliyor.

Bu kararın mantığı var mı?

Multimedya ekranlarını kaldırma kararı hele ki alışanlara ilk bakışta garip gelebilir. Maliyeti de bir kenara bırakırsak güvenlik konusunu düşündüğümüzde mantıksız da diyemeyiz.

Zaten ekranların yeterince hayatımızda olduğunu düşündüğümüzde en azından trafikte bu kadar sıkı fıkı olmamak hem bizler hem de diğer sürücüler için mantıklı bir karar.

Ama bu durumun herkes tarafından kabul göreceğini söylemek zor. Özellikle teknoloji meraklıları ve lüks segmentteki müşteriler, araçlarında büyük ve gelişmiş ekranlar görmeyi bekliyor. Bu nedenle, üreticilerin farklı segmentlere yönelik farklı stratejiler geliştirmesi gerekebilir gibi duruyor.

Belki de gelecekte ekranlar yerine tamamen farklı teknolojilerle tanışacağız, kim bilir?

Değişen araba teknoloji ve tasarımları: