Geçtiğimiz gün İspanya başta olmak üzere Batı Avrupa genelinde yaşanan elektrik kesintileri sadece insanları endişeye sürüklemekle kalmadı, âdeta hayatın da durmasına yol açtı. Hatırlarsak 2015 yılında Türkiye genelinde yaşanan büyük kesinti de günlük hayatı felce uğratmıştı.
Peki şimdi gelin biraz verilerle hayal gücümüzü harmanlayalım. Elektrik tüm dünya genelinde bir anda kesilseydi ne olurdu?
Önce hayati ihtiyaçlarımızla başlayalım. Elektriğin uzun vadeli kesintisinde su ulaşımı dahi önemli ölçüde durur çünkü çoğu şehirde suyun evlere ulaşması elektrikle çalışan pompa sistemlerine bağlı.
Hastanelerde ise jeneratörler bir süre idare etse de yakıt bitince yoğun bakımlar, ameliyathaneler artık görevini yerine getiremez. Trafik lambalarının sönmesiyle kavşaklarda olası kazaların önü açılır. İtfaiye, polis, ambulans gibi acil hizmetler de organize olamaz hâle gelir.
Bankalar, borsalar, online alışveriş siteleri, sosyal medya... Çok geçmeden hepsi kullanılamaz hâle gelir. Sunucuları ayakta tutan veri merkezleri bildiğiniz üzere elektrikle çalışıyor. Bu tarz ana merkezlerin kendi jeneratörleri olsa da bırakın günlerce çalışmayı, yalnızca saatler içerisinde elektriği karşılayamaz hâle gelir. Örnek vermek gerekirse İspanya’daki kesinti, YouTube’un Avrupa’daki destek ekibini de eklemiş ve YouTube bazı ülkelere Destek hizmeti veremez hale geldi.
Kredi kartı sistemleri durur. Nakit para olmadan birçok kişi temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz. Ülkemizdeki kredi kartına olan bağımlılığın giderek arttığı bir senaryoda da bu ciddi bir felakete sürükleyebilir.
Üretim hatları yavaş yavaş durmaya başlar. Endüstriyel makineler çalışamaz. Modern tarım, sulamadan hasada kadar elektrikle yürüdüğü için tarım da bu kesintilerden etkilenir.
Hizmet sektörü ise bilgisayarları ve interneti kaybettiği an elinden oyuncağı alınmış çocuğa döner. Hemen hemen tüm iş kolları kısa süre içerisinde duraklamaya geçer.
Akıllı telefonlarımızın şarjları maksimum bir günü çıkarıyor. Elektrik kesintisiyle artık kullanılamaz hâle gelirler. Radyo ve TV yayınları da kesilir. İnsanlar haberlere ulaşamaz hâle gelir.
Alarm sistemleri küçük büyük tüm elektronik güvenlik sistemleri devre dışı kalır. Bu olası vandallığa olanak tanıyacağı gibi bir de beraberinde akşamları şehirler zifiri karanlığa gömülür.
Peki bir de bunları günlük, haftalık ve aylık periyotlarda ele alalım. Elektriğin bir ay gibi bir süre kullanılamadığı senaryolarda neler olurdu?
İlk birkaç gün içinde su ve gıda tedariği çöker. Market rafları hızla boşalır. Benzinlikler çalışmaz, ulaşım büyük ölçüde durur.
Halk arasında yavaştan panik başlar. Çok katlı binalarda asansörler durduğu için sağlık problemi yaşayan yaşlı ve hasta insanlar büyük problemler yaşayabilir.
Bir iki hafta içinde organize suçlar beklediğinizin çok ötesinde artar. Hem de en az suçlu barındırdığını düşündüğünüz şehirlerde bile.
Güvenlik sistemleri iflas ettiği için insanlar artık kendi önlemlerini almaya çalışır. Tarım üretimi durduğu için kırsal alanlarda bile ciddi bir gıda krizi başlar. Üretimin devam ettirilemediği şehirlerde temel işlevler tam anlamıyla durur.
Aylar sürecek bir kesinti çok geçmeden sanayi çağı sonrası bir düzene dönmemize neden olurdu. Tıp hizmetleri çöker, salgın hastalıklar iyice yaygınlaşır.
Çoğu kişi köylere ve küçük topluluklara göç eder. Yeniden elektrik üretimi için lokal ve ilkel çözümler aranmaya başlanır. Eski tarım ve el emeğine dayalı yeni bir ekonomi doğar.
Yani işin özü, birkaç saatlik bir kesinti bile ciddi sorunlara yol açarken, günlerce hatta haftalarca sürecek bir küresel elektrik kesintisi hızlı bir şekilde kamu düzeninin çökmesine, ekonomik sistemlerin durmasına ve hayatımızda belki de geri dönüşü zor büyük değişimlere neden olurdu.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)