Türkiye, tarihinin en büyük felaketlerinden birini yaşıyor. 6 Şubat 04.17’de meydana gelen 7.7’lik deprem, bu depremin şiddetli artçıları ve 13.24’te gerçekleşen bağımsız 7.5’lik bir başka deprem, binlerce binanın yıkılmasına ve vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açtı.
Kaybımızın boyutunu henüz tam olarak anlayamadık. Fakat Türkiye ve dünya çapındaki pek çok uzmandan gelen açıklamalar, bu konu hakkında ipuçları sunuyor.
Kahramanmaraş’ta 7.7 büyüklüğünde gerçekleşen deprem sonrası “Acaba beklenen İstanbul depremini tetikler mi?” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Zeki Gündüz, şu ifadeleri kullandı:
“Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelen bir depremin İstanbul’u etkilemesi pek mümkün değil tabi ki. Ayrı bir fay hattı üzerinde. Fakat sonuç itibariyle İstanbul’daki binalarımız da aynı riski maalesef taşımaktadır. Yapı stokumuz oldukça eski.”
"M7,7’lik depremden sonra olan M7,6lık deprem irkitilmiş bir depremdir(induced earthquakes). Olağanüstü bir durum yaşanıyor. Tüm yeryüzünde böyle bir deprem işleyişi görülmedi. Tüm yer yukarıdaki kırıklar gıcırdıyor."
İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı Carlo Doglioni, Türkiye’nin 150 kilometrelik fay hattında birkaç saniye içinde 3 metre hareket ettiğini öne sürdü. Doglioni, Türkiye’nin Arap levhası üzerine gittiğini belirtti.
Danimarka Jeoloji Enstitüsü, 7.7’lik depremin sarsıntısının Grönland’da dahi kayıtlara geçtiğini paylaştı.
Kocaeli Üniversitesi Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerif Barış, artçıların en az 2 yıl daha süreceğini ifade etti. Barış, deprem zararlarını azaltmasının yegâne yolunun da deprem öncesi ev ve iş yerinde hazırlıklar yapılması, önlemler alınması olduğunu hatırlattı.
Yorumlar (0)