Alaska Frigo isimli dondurması ile tanıdığımız Alaska’nın öyküsü aslında Kazım Ateş ve oğulları tarafından İstanbul’da işletilen bir tezgâh ile başlıyor.

İlk kez 1953 yılında üretilen bu dondurma lezzetiyle İstanbulluları kendisine hayran bırakıyor. Bir süre sonra Türkiye’nin en sevilen dondurma markası olmasıyla sonuçlanacak yolculuğun ilk adımıysa, markanın en sevilen ürünü olan Frigo’nun özellikle salonlarında verilen on dakikalık araların en keyifli eşlikçisi olmasıyla atılıyor.

İlerleyen yıllarda modern bir üretim tesisi kuruluyor ve Alaska sektöründe daha da büyümeye başlıyor.

1976 yılında İstanbul Sefaköy’de kurulan üretim tesisi Alaska’nın üretim kapasitesini önemli ölçüde arttırıyor.

1990’lı yıllara kadar Alaska, Türkiye’de sektörünün hem ilk hem de en büyük oyuncusu olmayı başarıyor.

1990’ların başındaysa şu anda piyasanın en büyük oyuncularından biri olan Algida’nın Türkiye pazarına girmesi rekabeti hızla arttırıyor.

Unilever gibi dev bir şirketin markası olan Algida, üst düzey üretim teknolojisi ve arkasındaki güçlü finansman desteğiyle yerli marka Alaska’yı çetin bir rekabetle karşı karşıya bırakıyor.

1997 yılındaysa Alaska ciddi mali sorunlar yaşamaya başlıyor.

Mali sorunlarına yurt dışıyla yaptığı kredi anlaşmaları ile çözüm bulmaya çalışan Alaska’nın bu çabaları beklenen etkiyi vermiyor.

İptal olan kredi anlaşmalarıyla daha da büyük bir finansal soruna sürüklenen Alaska, bu sorunları iç kaynaklarla ve çeşitli leasing (finansal kiralama) anlaşmalarıyla çözmeye çalışsa da hızla biriken borçları şirketi oldukça zor bir durumda bırakıyor.

Alaska, bu sorunlar sebebiyle üretimi durdurmak zorunda kaldı ve 1997 yılında borçları nedeniyle Tekşem isimli firmanın 9 milyar liralık borç için açtığı dava ile icra süreçleri başladı.

Piyasayaysa toplamda 2 milyar dolarlık borcu olduğu bilinen Alaska ileride çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacaktı.

Şirketin borçlarının TMSF’ye devredilmesinin ardından Lehman Brothers ve Finansbank’ın ortak kurduğu varlık yönetim şirketi RCT Grubu’na devredildi.

Ancak Lehman Brothers’ın batmasıyla daha da agresif bir tutum sergileyen varlık yönetim şirketleri var olan borcun kat be katını isteyerek hâli hazırda fabrikasını satışa çıkarmış olan Alaska’yı daha da zor durumda bırakıyor.

Öyle ki, 120.00 liralık borcun 1.800.000 lira olarak tahsil edilmeye çalıştığı ve bu borçların el konulan Demirbank ve Esbank’a ait olduğu belirtiliyor.

Bu doğrultuda bu borca ve fabrikanın satışında itiraz eden şirket sahipleri, 2011 yılında yeni bir ortaklıkla sektöre güçlü bir şekilde geri döneceğini belirtiyor.

Ancak 2014 yılında Alaska, Eti tarafından satın alınıyor.

Türk şirketleriyle ilgili diğer içeriklerimiz: