2020 yılı itibarıyla ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyayı saran COVID-19 pandemisi, toplumlarda fizyolojik, psikolojik, ekonomik ve sosyolojik açıdan birçok yıkıma imza attı. Bir buçuk yılı aşkın bir süredir devam eden süreçte çeşitli kısıtlamalarla virüsün yayılımı kontrol altına alınmaya çalışıldı. Kimi zaman başarılı olundu, kimi zaman yeni varyantlar ateşi iyice harladı.
Hâl böyle iken pandemiyi durdurabilecek tek çarenin aşı olduğu düşünülüyordu ve uzun sayılabilecek bir bekleyişin ardından aşılar geliştirilmeye başlandı ve her aşı beraberinde yan etki endişeleri ve tartışmalar getirdi. Bu endişeler arasında yalnızca aşının yan etkileri de yok tabii, aşı tedarik etmede yaşanan zorluk da dünya genelinde büyük bir problem olarak hüküm sürmekte. Gelişmiş ülkeler bu zorlukları hızla aşabiliyorken aşıya ulaşmada çok ciddi sıkıntılar yaşayan ülkeler mevcut.
Tüm dünyada hızla devam eden COVID-19 aşılama sürecinde kişi başına düşen aşı miktarı ülkelerin hem gelişmişlik düzeyiyle hem de nüfusuyla alakalı. Mevcut verilere göre dünya ülkeleri arasında kişi başına en çok aşı düşen ülke 1,64 aşı ile Birleşik Arap Emirlikleri (nüfusu 9.7 milyon). İkinci sırada, kişi başına 1,26 aşı ile İsrail bulunmakta (nüfusu 9 milyon). Üçüncü sırada ise kişi başına yine 1,26 aşı ile Şili (nüfusu 18.9 milyon) yer alıyor. Bu ülkeler arasında Türkiye ise kişi başına 0,74 aşı ile 12. sırada.
Listedeki ilk üç ülkenin, diğer ülkelere nazaran daha az nüfusa sahip olduğu göze çarpmakta. Buna ek olarak, listenin sonundaki üç ülkenin de dünyanın en yüksek nüfuslu ülkelerinden olduğunu görebiliyoruz. Tabii bunun bir istisnası var; o da COVID-19’un çıkış noktası olduğu iddia edilen Çin. 1,39 milyar nüfusuyla Asya kıtasının en kalabalık ülkesi Çin’de kişi başına düşen aşı miktarı 0,99.
Yorumlar (0)