“Yapay zekânın girmediği bi’ hesap makinesi kaldı.” derken bile emin olamıyoruz. Her ne kadar farklı sektörlerin bu nimetten yararlanması bizim hayatımızı kolaylaştırıyor olsa da bunun ekstrem yönlerini de görüyoruz. Örneğin yapay zekânın alakasının olmadığı şeylerin yapay zekâ diye pazarlanması gibi karışıklıklar bu devrimin rolünü gözümüzde bulanıklaştırıyor.
Bunu netleştirmek adına, hangi şirketin hangi yapay zekâ ürünüyle öne çıktığına göz atacağız. Listemizdeki popüler şirketlerin bazıları tıpkı OpenAI gibi büyük oranda yapay zekâya yöneliyor. Fakat Samsung ve Tesla gibi asıl ürünü yapay zekâ olmayan, fakat yapay zekâ nimetinden faydalanan şirketler de var.
Google, ortaya hem yapay zekâ ürünleri koyuyor hem de bildiğimiz özellikleri yapay zekâyla destekliyor. Örneğin ChatGPT benzeri bir sohbet botu olan Gemini, her cihazdan ulaşabileceğiniz bir asistan görevi görüyor. Bunun haricinde kod asistanı Studio Bot, Project IDX ve uygulama geliştirme platformu Firebase, şirketin öne çıkan yapay zekâ ürünleri diyebiliriz.
Fakat bundan çok daha fazlası var. Google, en temelindeki arama motorunda bile yapay zekâ kullanıyor. Bu sayede hem görselle hem de yazılı aramalar yapılıyor. Google Maps’i kullanıyorsanız orada da yapay zekâ kullanıldığını söyleyelim. Söz konusu yapay zekâ; rotanızı öğrenebiliyor, gecikmeleri ve trafik durumunu anlayabiliyor, iş saatlerini ve hız sınırlarını aklında tutabiliyor ve bunları direkt sürücüye aktarıyor.
YouTube’un alt yazı ekleme aracı, Gmail’in yazım ve spam engelleme kabiliyetleri, Google Ads’in hedefe uygun kitle bulma yetenekleri ve bulut çözümleri ve Google Asistan, şirketin durmadan yapay zekâ ile beslediği hizmetlerden bazıları.
Amazon’un sesli asistanı Alexa, ChatGPT gibi büyük bir dil modelinden besleniyor. Bu sayede konuşmalar, bir bot’la konuşulmasına rağmen daha doğal oluyor. Tabii Amazon demişken e-ticaret tarafına da değinmek gerek. Satıcıların işini kolaylaştırmak adına Amazon; basit tariflerden dikkat çekici ürün başlığı, açıklaması ve özellik listesi çıkaran bir araç sunuyor.
Bunlar haricinde şirket, ürün görsellerini yapay zekâyla daha profesyonel hâle getiren bir araç da sunuyor. Alıcı tarafında da avantajlar var. Ürün yorumları şüphesiz hepimizde merak uyandırıyor. Şirketin yapay zekâsı, çok sayıda yorumun anahtar noktalarını toplayarak alıcıya net bir liste sunuyor. Kullanım kolaylığı, sağlamlık, performans gibi konular hap tadında aktarılıyor.
Bunlar dışında Amazon depolarında, sürdürülebilirlik çalışmalarında, çeviri hizmetlerinde, AWS sisteminde ve şirketin elinin uzandığı neredeyse her alanda yapay zekâ kullanılıyor. Bu yapay zekâ katkısı işi kökünden etkilemese de bu alanlardaki iş akışını daha verimli kılıyor.
Zira dilimizden düşürmediğimiz H100 işlemcisiyle sektöre yön veren şirketlerin önünde geliyor. Hatta diğer şirketler, Nvidia’ya bağlı kalmamak adına kendi işlemcisini üretmenin yollarını arıyor. Yani kendisinin en öne çıkan ürünü, çipleri ve sunduğu çözümler. Peki şirket kendi bünyesinde ne yapıyor?
Nvidia bugüne kadar farklı yapay zekâ araçları kullanıma sundu. Nvidia Canvas ve Chat with RTX, bunların en basit olanları diyebiliriz. En güncel olarak şirket, Inworld AI ortaklığıyla Nvidia ACE’i duyurmuştu. Bu sayede oyunlarda çoğu zaman ruhsuz kalan NPC’lerin hayat bulması ve daha dinamik olmaları vadediliyor.
Ne de olsa akıllı telefonlarıyla öne çıkan bir şirket. Fakat yapay zekâ tarafına yaptığı büyük yatırımları da var. Özellikle de en son çıkan Galaxy S24 ailesi, en çok yapay zekâ kabiliyetleriyle pazarlanmıştı. Galaxy AI diye isimlendirilen bu özellik topluluğunda anlık çeviri, yazım desteği, not alma desteği, sesi yazıya dönüştürme aracı gibi özellikler var.
Görsel düzenleme tarafında da fotoğrafları genişletme, arka plan doldurma, fotoğraf çekerken ayar önerileri verme gibi kolaylıklar var. Ağır çekim modunda çekilmeyen videoların karelerine ekleme yaparak ağır çekim efekti verme gibi kolaylıklar da kullanıcılara sunuluyor.
Meta da en başta yapay zekâ işlemcilerini kendisi üretmeye çalışıyor. Faaliyet kısmına baktığımızda ise şaşırmayacağımız üzere sosyal ağ tarafına odaklanıyor. Bu sosyal ağların başında da Facebook, Instagram, WhatsApp ve Oculus var. Meta, söz konusu platformlardaki deneyimlerini iyileştirirken yapay zekâ destekli özellikleri de ekliyor. Sticker oluşturmadan sohbette görsel oluşturmaya, yazı alternatifleri önermeden Meta tarafından yönetilen yapay zekâ karakterlerine kadar sayısız faaliyet güncel olarak işliyor. Hepsinin ortak yanı, sosyal ağ odaklı olmaları.
Bunun haricinde şirketin makine öğrenimine odaklanan Meta AI bölümü de var.
Ayrı bir hizmet olan Adobe Firefly ile başlayalım. Bu hizmet, alışık olduğumuz görsel oluşturma araçlarından biri. Avantajı ise ticari kullanım için güvenli şekilde tasarlanmış olması. Görsel üretimi demişken; Adobe, Photoshop uygulamasında sunduğu üretken dolgu ve üretken genişletme özelliğikleriyle görseller üzerinde oynamayı kolaylaştırıyor. Bu sayede normalde saatler alacak tasarımlar veya düzenlemeler için birkaç saniye beklemeniz yeterli oluyor.
Illustrator’da ise üretken yeniden renklendirme ve metinden vektör grafik oluşturma araçları öne çıkıyor. Bu araçlar da normalde saatler sürecek işlemleri birkaç saniyeye indiriyor. Adobe Stock ise hem metinden görüntü oluşturma hem de görüntüyü genişletme özellikleri sunuyor.
Son olarak Adobe Acrobat, PDF belgelerini okumayı kolaylaştıran özelliklere sahip. Bunların başında bilgi ayıklama ve asistandan bilgi edinme geliyor. Beta sürümündeki Acrobat Asistan, belgedeki kaynaklarla ilgili sorular sorulmasını mümkün kılıyor. Yine beta sürümündeki üretken özet ise; önemli noktaları, başlıkları ve özetleri içeren bir taslağı size sunuyor.
Microsoft’un güncel olarak en öne çıkan yapay zekâ ürünü şüphesiz Copilot. Güncel olarak ChatGPT’nin en güçlü alternatiflerinden olan hizmeti ücretsiz olarak kullanabiliyor veya ücretli plana geçerek Office gibi diğer Microsoft uygulamalarında da yapay zekâ nimetlerinden faydalanabiliyorsunuz.
Öte tarafta ise daha çok makine öğrenimi, dil işleme gibi sektörel anlamda önem taşıyan işlemler için de Microsoft AI var. Bu hizmet daha çok hâlihazırdaki dil modellerini tıraşlamak için desek yanlış olmaz.
OpenAI’ın öne çıkan ürünleri başta 2 taneydi: ChatGPT ve DALL-E. Fakat güncel olarak DALL-E, ChatGPT’ye gömülü olduğundan ayrıca açmak gerekmiyor. Yani GPT-4 sayesinde hem sohbet edebiliyor ve cevap doğruluğu yüksek sorular sorabiliyorsunuz hem de görsel oluşturabiliyorsunuz. Yakın zamanda çıkması beklenen Sora ile bu koleksiyona video üretimi de eklenecek.
OpenAI da diğer devler gibi kendi çipini üretmenin yollarını arıyor. Hatta son gelişmelere göre çok yakında müjdeli haberlerini paylaşabilir.
Tesla’nın yapay zekâ ile donatılmış araçları, tam otonom sürüşü güvenli şekilde gerçekleştirebilmek adına aracın çevresini sürekli tarıyor. Bu noktada sensörler, radar ve kameralar kullanılıyor. Bunun haricinde Tesla modelleri, park edildikleri yerden çıkıp sürücünün ayağına gelecekleri bir sistemle donatılıyor.
Ek olarak navigasyon, adaptif süspansiyon ve batarya yönetimi gibi konular da yapay zekâ ile değerlendiriliyor. Araçlar haricinde şirket, Tesla Bot adı altında robotik alanında da çalışmalar yapıyor.
Zira yapay zekâ araçları her ne kadar durmak bilmeden önümüze çıksa da bunların benimsenmesini sağlayacak birilerine ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada IBM; yapay zekânın benimsenmesinde danışmanlık hizmeti sunmasının yanında belli kitler de sunuyor.
Bu sayede yapay zekâ modellerinin oluşturulması, eğitilmesi ve ayarlanmasında destek sunuyor, verinin yapay zekâ için hazır hâle getirilmesine yardım ediyor ve modellerin yönetimini kolaylaştırıyor. Bu yönleriyle şirket, sektörün en çok faydalanılanlarından oluyor.
“Listede bu da olmalıydı.” dediğiniz şirketleri veya listedeki şirketlerin gözden kaçan önemli ürün ve hizmetlerini yorumlarda paylaşmayı unutmayın.
Yorumlar (0)