Yaşayan herkesin hayatında endişe ve korkuya sebep olan deprem, maalesef ki her zaman hayatımızın içinde yer alıp bizi tedirgin etmeye devam edecek. Hayatımızı bu şekilde etkileyen doğal afetin gelin nasıl oluştuğuna kısaca bir bakalım.
Deprem, yer içinde fay olarak adlandırılan kırıklar üzerinde biriken biçim değiştirme enerjisinin aniden boşalması sonucunda meydana gelen yer değiştirme hareketinin neden olduğu karmaşık elastik dalga hareketlerine deniyor. Peki depremin etkisini anlamak için kullandığımız şiddet ve büyüklük kavramlarının sürekli karıştığını biliyor musunuz?
Deprem şiddeti, depremin hissedildiği yerde depremin yarattığı etkiye denir. Bu etkiler; doğaya, yapılara veya insanlara karşı olabilir.
Depremin büyüklüğü ise deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
10 dakika süresindeki ve 9.5 büyüklüğündeki bu deprem, dünya tarihinin yaşamış olduğu en büyük depremlerden birisidir. Bu depremde, yaklaşık 1600 kilometre uzunluğundaki devasa bir fay hattı kırılmıştır.
1960 yılında yaşanmış olan bu deprem, sadece Valdivia’yı etkilememiştir. 700 km ilerideki Hawai’yi bile etkilemiştir. 25 metreye kadar uzanan tsunamiler oluşmuş ve depremin etkisi okyanus aşırı kıyılara da ulaşmıştır.
178 gigatonluk bir etki yaratan bu depremin şiddetinin, 1000 adet atom bombasının yaratacağı korkutucu şiddet ile eş değer olduğu düşünülüyor. 6 bin kişinin öldüğü bu depremin maddi hasarı ise bugünün parasıyla yaklaşık 4 milyar dolardan fazla olarak hesaplanmış.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan ilk büyük felaketlerden olan Erzincan Depremi, 27 Aralık 1939 tarihinde yaşandı ve 7.9 büyüklüğündeydi. Yalnızca ülkemizde değil, dünyada yaşanan en büyük depremlerden biri olarak kaydedilen bu afette 33 bin vatandaşımız hayatını kaybetti, 100 bin vatandaşımız yaralandı, 116 binden fazla bina hasar gördü ve büyük bir maddi kayıp oluştu.
10.0 veya daha büyük bir deprem olan "Mega Deprem" fikri, teorik olarak mümkün olsa da pek olası değildir. Bir depremin büyüklüğü, meydana geldiği fayın uzunluğu ile ilişkilidir. Yani fay ne kadar uzunsa deprem o kadar büyüktür. Fay, yer kabuğunu oluşturan kayalarda, her iki taraftaki kayaların birbirini geçerek hareket ettiği bir kırılmadır.
10.0 büyüklüğünde bir deprem oluşturacak kadar uzun bir fayın var olduğu bilinmiyor. Eğer böyle bir fay hattı olsaydı gezegenin büyük bir kısmını çevreleyeceği ve herhangi bir deprem anında tüm dünyayı altüst edebileceği kaçınılmaz bir gerçek olurdu.
Yorumlar (0)