Her ne kadar Türkiye’de yetişkin içerikli film sektörüyle bilinse de, Sibel Kekilli aslında sinema dünyasında da adını duyuran başarılı bir aktör. Yurt dışında yer aldığı başarılı projeler arasında Game of Thrones gibi, TV izleme alışkanlıklarımızı değiştiren iddialı yapımlar da var.
Sibel Kekilli hakkında yaptığımız bu listede, bu zamana kadar yer aldığı dizi ve filmleri IMDb puanlarına göre listelemeye karar verdik. Ünlü oyuncuyu uzun bir süredir ekranlarda göremesek de, yakın zamanlarda tekrardan alacağı rolleri merak ediyoruz.
Dünya genelindeki ulusların Taht’a sahip olmak için birbirleri ile amansız bir mücadeleye girdiği dizi Game of Thrones tüm dünyayı bir süre boyunca ekran başına kitlemeyi başaran bir diziydi. Öyle ki internette, televizyonda, sosyal medya da her yerde Game of Thrones konuşulur hale gelmişti. Ünlü oyuncu Sibel Kekilli’de Game of Thrones’un ilk 4 sezonunda Shae isimli bir karaktere hayat vermişti. 4. sezondan sonra rolü sona erse de ünlü oyuncu isminden bahsettirmeyi başarmıştı.
Romantizm ve dramanın hat safhada olduğu Head-on Uzun yıllar boyunca çektiği aile baskıları sonucu intihara meyilli olan Sibel’i konu alıyor. Sibel, bu baskılardan sonsuza dek kurtulma umuduyla ne olduğu belirsiz orta yaşlı bir bağımlı ile evlenmeye karar verir. Evliliğinin amacı biraz bıkkınlıktan ortaya çıkan rahat bir yaşam sürme hayali olsa da, işin sonucunda kıskanç bir aşk patlaması ortaya çıkar ve bunun sonucu olarak aile baskısı bitip evlilik içerisindeki sorunlar nüksetmeye başlar.
Walter Presents’ın ele aldığı Inspector Borowski, soğukkanlı polis müfettişi Klaus Borowski ve mesleğe yeni atılmış genç meslektaşı Sarah Brandt’i (Sibel Kekilli) konu alıyor. Kiel şehrinde geçen bu hikayede kıdemli dedektif ve genç meslektaşı, Kiel şehrini en rahatsız edici ve sarsıcı ceza davalarına balıklama bir şekilde dalarlar. Dizi hayatını uzun bir süre sürdürememiş olsa da, dedektiflik ve dramayı sevenler için kısa fakat akılda kalıcı bir anı olarak kalacaktır Inspector Borowski.
Kocası tarafından şiddete maruz kalması sonucu çocuğu ile kaçan bir kadın yani Umay’ı (Sibel Kekili) konu alan filmimiz, tahmin edeceğiniz üzere oldukça dramatik. Yaşadığı ağır olayların üzerine çocuğu ile birlikte İstanbul’dan, Berlin’e ailesinin yanına kaçan Umay, ailesinden beklediği desteği alamayınca zor bir yaşamın kapılarını aralamış oluyor. Berlin film festivalinde ödül alan Die Fremde, aynı zamanda Sibel Kekilli’ye de En İyi Kadın Oyuncu ödülünü getiren film oldu.
4 dakikalık kısa süresiyle dikkat çeken Paare, bu kısa süre içerisine birçok şeyi sığdırmaya çalışan bir dizi. Görünürde belli olmayan bir terapistin hastaları ile olan diyaloglarını konu alan Paare, güzel bir komedinin yanında binbir farklı türden ilişki yumağına da yakından göz atıyor. Sadece 3 dakikalığına kendinizi farklı türden ilişki dünyalarına kaptırabilirsiniz.
1980’li yıllardaki zor zamanlardan herhangi birini canlandıran Eve dönüş filmi, gerçekten oldukça üzücü bir film. Hergün duydukları silah seslerine rağmen 3 yaşlarındaki kızı ile mutlu mesut bir hayat sürmeye çalışan Mustafa (Mehmet Ali Alabora) ve Esma (Sibel Kekilli) çifti bir sabah uyandıklarında her şey değişir. Uyandıkları sabah yollarda ve her yerde yürümekte olan askerleri gören çift, radyoda geçen anonsla birlikte askeri darbenin başladığını fark ederler. Bu olayların yanı sıra Mustafa’da militanlık ile suçlanıp gözaltına alınınca işler daha da kötüye gitmeye başlar.
Ağırlıklı olarak psikoloji üzerinden ilerleyen polisiye dizi Bullets, 3 farklı karakterin etrafında şekilleniyor. Mari Saari (Krista Kosonen) isminde yaptığı işte son derece yetenekli olan gizemli bir polis, Madina Taburova (Sibel Kekilli) adında kimliği, ne olduğu bilinmeyen ve gizemlerle dolu bir kadın ve son olarak Tommi Karpela isminde (Tommi Viita) yaptığı işler ile takıntılı olan başka bir kendi çapında gizemli bir karakter. Gizem unsurunun hat safhada olduğu Bullets, olay örgüsünü karakterlerin yaşadığı psikolojik olaylar üzerinden ilerletiyor.
Oldukça değişik bir konuyu ele lan Die Männer Der Emden, birinci dünya savaşında gemileri batan bir grup insanı konu alıyor. Gemilerinin batışından sonra hayatta kalan bu 50 insan için asıl mücadele başlamak üzeredir. Önlerinde uzun bir çöl vardır ve bu çölü geçerken bir yandan düşmanlarından kaçıp, bir yandan da yeni müttefikler edinerek evleri Almanya’ya ulaşmaya çalışırlar.
Romantik komedi kategorisi ile bizi karşılayan What a Man, genç bir öğretmenin kız arkadaşı tarafından terk edilmesi ile başlıyor. Terk edilen genç öğretmen ise kendini aramak ve bir erkeği erkek yapan unsurun ne olduğunu anlamak için bir yolculuğa çıkıyor. Kendince ilginç bir konuya sahip olsa da What a Man, komedi unsuruyla öne çıkan bir film.
Oldukça değişik bir şekilde işlenen Berlin I Love You, tek bir konuya odaklanmak yerine bu işi parça parça yapmaya karar vermiş. Almanya’nın başkentinde geçen bu hikaye 10 farklı çiftin romantizm hikayesine ilk elden tanıklık etmemizi sağlıyor. İlk bakışta biraz ilginç gözükse de, farklı bir bakış açısı ortaya sunduğu da bir gerçek.
Yorumlar (0)