Aşı olmayı, iğne yaptırmayı kim sever ki? "Yıl olmuş, 2025; hâlâ iğne oluyoruz..." diye düşünüyor olabilirsiniz. Aslında 1967 senesinde, bunun için bir yöntem geliştirdi.
Ancak zamanla bu enjektörler hakkında da çeşitli endişeler ortaya çıktı ve tekrar geleneksel iğnelere dönüldü. Zamanın ötesinde olarak nitelendirebileceğimiz bu enjektörün kullanıldığı yıllara, 1960’lara doğru bir yolculuğa çıkalım.
Jet enjektörler, iğneye gerek kalmadan cildi yüksek basınçlı bir sıvı akışıyla delerek aşıyı vücuda iletmek için tasarlanmıştı. Aşının çok ince bir açıklıktan yüksek basınçla geçmesini sağlayarak sıvının epidermisi aşarak gerekli doku katmanlarına ulaşmasına imkân tanıyordu.
Özellikle büyük ölçekli halk sağlığı girişimlerinde oldukça faydalıydı çünkü büyük nüfusların hızla aşılanmasını sağlarken iğne kullanımdan kaynaklı yanlışlıkla iğne batması ya da çapraz bulaşma risklerini düşürüyordu.
Kızamık, çocuk felci ve çiçek hastalığı gibi ciddi hastalıklara karşı uygulamalarda kullanılmıştı. Üstelik sağlık kaynaklarının yeterli olmadığı, gelişmekte olan ülkelerdeki hastalıkların ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynamıştı.
Bu enjektörlerin belki de en büyük faydası, çok kısa sürede binlerce kişiyi aşılayabilmesiydi. Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere diğer sağlık kuruluşları; jet enjektörleri, küresel çiçek hastalığı eradikasyon kampanyası gibi kitlesel aşılama programlarında kullanmıştı.
Her ne kadar tek kullanımlık iğnelere olan bağımlılığı yavaş yavaş ortadan kaldırsalar da zamanla güvenlik ve sterilizasyon konularında kaygılar nüksetmeye başladı.
Yapılan çalışmalar, jet enjektörlerin yeterince sterilize edilmeden tekrar kullanılması durumunda kan yoluyla bulaşan patojenlerin çapraz bulaşmasına neden olabileceğini gösterdi.
Bu yüzden yeniden kullanılabilen enjektörlerin aşamalı olarak kullanımdan kaldırıldı ve tek kullanımlık tasarımlar geliştirildi.
"Keşke sterilizasyonun bir yolu bulunsaydı da bu enjektörlerle aşı, iğne olsaydık..." diye düşünmeden edemiyor insan. Özellikle iğne fobisi olanlar için rüya gibi olurdu.
Yorumlar (0)