Peki 2024 yılının keşifleri arasında neler var? Hangi bölgeler veya hangi uygarlıklar deşifre edildi?
Gelin, bakalım.
Lidar tarama aslında terk edilmiş tapınakları, gizlenmiş veya kaybolmuş şehirleri ve eski yerleşim yerlerini bulmak için kullanılır. Arkeologlar, 2024’te de bu görülmeyen teknoloji sayesinde eski medeniyetlerin kaybolmuş izlerine rastladı.
Örneğin lidar ile Meksika’nın Campeche bölgesindeki eski Maya yerleşimlerine, Tonga’daki Pasifik adalarında kaybolmuş kalıntılara ve Ekvador’un Amazon yağmur ormanındaki antik bahçelerine ve yollarına ait kalıntılara rastlandı.
2024’te Güney Mısır ve Nil Deltası’nda yapılan kazılar, toplamda 96 yeni mezarın keşfine olanak sağladı. Bu mezarlardan çıkarılan çeşitli sikkeler, altın muskalar ve sıra dışı çömlekler, Mısır’ın eski dönemlerine dair yeni bilgiler edinmemizi sağladı.
Bir diğer şaşırtıcı keşif ise Nil Nehri’nin kaybolmuş bir kolunun bulunmasıydı. Bu eski kol, aslında binlerce yıl önce Giza’daki piramitlerin yapımında taş taşımak için kullanılmıştı.
Bu meşhur çöl kentinde kırmızı kum taşı kayalara işlenmiş, ayrıntılı yapılarıyla tanınan bir hazinenin hemen altındaki mezarda, 12 antik iskelet bulundu. Arkeologlar ise bu keşfin, kaybolan Nebati halkının gizemlerini çözüme kavuşturmak için paha biçilmez bir anahtar olduğunu ifade etti.
Vezüv patlamasından geriye kalan yalnızca kül değil, aynı zamanda kaybolmuş yazılı eserlerdi. Ancak 2024’te yapay zekâ, yıllardır yok olan parşömenleri okuyabilen bir sistem geliştirdi.
Yani arkeologlar, Pompeii’ye yaklaşık 16 km uzaklıkta bulunan eski Herculaneum kasabasındaki kömürleşmiş papirüs parşömenlerinin sınırlarını çözmek için, bir yapay zekâ sistemi kullandılar ve amaçlarına da ulaştılar.
Bu eyer, 2024 yılında Çin’in Taklamakan Çölü’nün kenarındaki Yanghai mezarlığında bulundu. Bir kadının mezarından çıkarılan birbirine dikilmiş ve samanla doldurulmuş eyer, âdeta tarih kitaplarını yeniden yazdıracak türden.
2024’te arkeologları şaşırtan önemli keşiflerden biri de Orta Amerika’da yapılan kazılardan bir yeşim maskesi çıkarılması oldu. Aslında bu maske, arkeologlara göre Maya halkının ölümden sonraki dünyaya olan inancını gözler önüne serdi.
Ayrıca maskeyle birlikte bulunan altın takılar ve eski taş tabletler de Maya’ların gizemli dünyasına ışık tutulmasına olanak sağladı.
2024’ün önemli arkeolojik keşifleri listesinin son sırasında, bu efsane taş yapılar var. Arkeologlar bu yıl, Stonehenge’in etrafında ilginç yeni yapılar ve hatta bir sunağın (tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük vb. yakılan, başına geçilip dinsel tören yapılan, masa biçiminde taş) kalıntılarını ortaya çıkardı.
Böylece İngiltere’de bulunan Stonehenge anıtının sırları, bir nebze daha çözülmüş oldu. 2024 yılının arkeoloji tarafındaki keşifleri bu şekildeydi. Bakalım 2025 yılında bizleri neler bekliyor?
Yorumlar (0)