Tarih boyunca ülkeler sanat, savunma ve turizm gibi çeşitli nedenlerle kuleler ve kolezyumlar gibi pek çok yapılar inşa ettiler ve günümüzde de inşa etmeye devam ediyorlar.
Günümüzde gösterişi ile bizi büyüleyen binlerce kule bulunmasına rağmen tarihin en büyük kulesi olarak tasarlanan Tokyo Babil Kulesi henüz inşa edilemiyor. Peki neden inşa edilmedi? Bu yapıyı bu kadar özel yapan ne? Gelin, bu sorulara cevaplar bulalım.
Bu devasa yapının tasarımcısı ise Waseda Üniversitesinden Profesör Toshio Ojima.
Tokyo Babil Kulesi’ne yükseklik olarak en yakın bina, yalnızca 4000 metre yüksekliğindeki X-Seed 4000 binasıdır. Bu bina ise 800 katlıdır ve Tokyo Babil Kulesi gibi henüz inşa edilmemiştir.
*Arkoloji, İngilizce "mimarlık" ve "ekoloji" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşan, son derece yüksek nüfus yoğunluğu arasında büyük yapılar için bir dizi mimari tasarım ilkeleridir.
Tasarımda Tokyo’nun büyümesi sekiz farklı nesle ayrılmış. Nesiller 1880’ler ile başlıyor ve uzak geleceğe kadar devam ediyor. Kule, sekizinci nesilde bölgenin tüm sakinlerinin Tokyo Babil Kulesi’ne benzer tek bir mega yapıda yaşamaya başlayacağı şekilde tasarlanmış. Bunun amacı, kentsel büyümenin olumsuz çevresel etkilerini azaltmakmış.
Mega yapı; şehrin tüm hükümet, iş ve eğlence tesislerini tek bir büyük binada bir araya getiriyor. Böylece toprak alanların azalması, binalarda kullanılan yapıların ısı tutması, ağaçların azalması gibi nedenlerle ortaya çıkan ısı adası etkisini azaltmayı amaçlamışlar.
Ancak hükümetin sık sık değişmesi ve sürekli meydana gelen depremler bu çalışma grubunun dağılmasına neden oldu.
Yorumlar (0)