Ancak bu bilim insanını daha yakından tanımak ve hakkında söylenenlerin doğruluğunu açıklamak, şüphesiz en doğrusu olacaktır.
Gelin, Albert Einstein hakkında doğru bilinen 6 yanlışa bakalım.
Fotoelektrik etki, metal levhaların yüksek enerjili ışık ışınlarına maruz kaldığında, elektronları dışarı attığının gözlemlenmesidir. Bu etki, ışığı bir dalga olarak göre klasik fizik ile açıklanamaz. Einstein ise bu ışığı hem bir parçacık hem de bir dalga olarak görmemiz gerektiğini ifade etti ve bu ödüle layık görüldü.
Hatta Einstein’ın ilk eğitiminin büyük bölümünü aldığı Münih’teki Luitpold-Gymnasium’daki öğretmenlerinden biri, genç Einstein’a hayatında hiçbir zaman iyi bir yere gelemeyeceğini söylemişti.
Einstein’ın annesi, oğlunu henüz 5 yaşındayken keman eğitimi alması için bir kursa yazdırdı. Ancak o, ilk başlarda keman çalmaktan hiç zevk almıyordu. Ta ki Mozart’ı keşfedene kadar. Sonrasında kemana olan sevgisi arttı ve ileri yaşlara kadar bu müzik aletini çalmaya devam etti.
Fakat bu tanrının dualara cevap verdiğine inanmıyordu. Hatta “Tanrı zar atmaz” şeklindeki meşhur sözü, bu düşüncelerini kanıtlar nitelikteydi.
Ancak Einstein 1952’de kendisine bu görev teklif edildiğinde, hayatının sonuna yaklaşıyordu. Aynı zamanda sağlığının kötü olması sebebiyle bu göreve kendini layık görmemişti.
Bilim insanı 1955’te vefat ettikten sonra patalog Thomas Harvey, otopsi sırasında Einstein’ın beynini parçalara ayırıp çaldı. Dehanın anatomik sırlarını keşfetmek isteyen Harvey, sonunda Einstein’ın oğlundan beyni bilimsel araştırmalarda kullanma izni aldı.
Yorumlar (0)