Sera gazlarını kabaca özetlememiz gerekirse bu gazlar, atmosferde bulunan kızıl ötesi ışınları tutar ve ısının devamlılığını sağlar. Bu sebeple bu gazları küresel ısınma ve iklim değişikliği konulu yazılarda sıkça görürüz.
Atmosferin ısınmasını sağlayan sera gazlarından metan gazının büyük bir kısmının üretiminden sorumlu olan mikroplar, yapılan araştırmalara göre, gazı tüketerek okyanusun içinde hapsedilmesini sağlıyor ve dolayısıyla atmosfere ulaşmasını engelliyor. İşte araştırmanın öne çıkan detayları:
Laboratuvar testlerinin sonuçlarına bakacak olursak, araştırmacılar Güney Kaliforniya’dan toplanan karbonat kayalarını inceledi ve bu kayaların metan gazını inanılmaz hızlarda tükettiği gözlemlendi. Fakat burada kullanılan kayalar alışık olduğumuz kayalar değil, üst üste gelmiş olan, yaklaşık 150 santimetre boyunda bir karbonat kayaları grubu.
Bu yapı sayesinde yüksek yoğunluklarda bir küme haline geldiğini gördüğümüz mikroplar, deniz yüzeyinde tortu şeklinde bulunan mikroplardan 50 kat daha hızlı metan gazı tüketiyor. Bu da oluşan yapının şeklinin de önemli bir rol oynadığını bizlere gösteriyor.
Boston Üniversitesinden Biyolog Jeffrey Marlow, bu yapıların var olmasının sebebini, sıvı haldeki metanın mikroplar tarafından bikarbonata dönüştürülmesi, bu sayede karbonat kayalarının oluşması şeklinde açıklıyor.
Araştırma takımı, laboratuvar ortamındaki deneylerinde baca şeklindeki karbonat kayalarını yüksek basınç altında tutarak aynı etkiyi ortaya çıkarmak istedi ve elde edilen metan gazı tüketim verilerini Dünya’nın 3 farklı yerinden alınan verilerle karşılaştırdı. Mikropların bunu nasıl gerçekleştirdiğini anlamak, iklim değişikliği ile daha rahat baş edebilmemize yardımcı olacaktır.
Daha önce volkanlarda bu şekilde bir gaz tüketimine rastlanmış olsa da araştırma sonuçlarına göre okyanus mikropları, bu konudaki yeni odak noktamız olacak. Araştırmacıların şimdiki hedefi ise mikropların bu işlemleri nasıl gerçekleştirdiğini anlamak. Bu şekilde başka bir yerde metan gazı salınımı görüldüğünde bu mikroplardan yararlanılacak. Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar (0)