Arkadaşlıklarımızın ve sosyal çevremizin finansal kararlarımız üzerinde elbet etkisi olabilir ancak ne kadar büyük?
"Arkadaşlık ve Faydalar: Sosyal Sermaye ve Hane Halkı Finansal Davranışı" başlıklı çalışma, tam da bu sorunun peşine düşerek, sosyal ilişkilerimizin finansal davranışlarımızı nasıl şekillendirdiğini inceliyor.
Bireylerin sahip olduğu sosyal ağlar, güven ve karşılıklı ilişkiler bütününe “sosyal sermaye” diyebiliriz. Bu sermaye de kişilerin bilgiye erişimini kolaylaştırmakla kalmıyor, güven duygusunu pekiştiriyor ve ortak değerler oluşturuyor.
Yapılan araştırma ise güçlü sosyal bağlara sahip bireylerin finansal kararlarında daha bilinçli ve güvenli adımlar attığını gösteriyor. Diyelim ki finansal okuryazarlık düzeyi yüksek olan bir arkadaş çevreniz var, bu sefer tasarruf ve yatırım konularında daha doğru kararlar alabileceğiniz bir hâle geliyorsunuz.
Yakın arkadaşlar arasında yapılan finansal sohbetler aslında yeni yatırım araçları hakkında bilgi edinmeyi sağlıyor. Bunun yanı sıra ister zengin olalım ister normal düzeyde kalalım herkesin arkadaş çevresi tabii ki tüketim alışkanlıklarını, harcama ve tasarruf eğilimlerini de etkiliyor.
Tasarruf etmeyi alışkanlık hâline getirmiş bir arkadaş grubunuz varsa ister istemez siz de kendi finansal disiplininizi bu yöne doğru şekillendiriyorsunuz.
Araştırma, güven düzeyi yüksek topluluklarda bireylerin finansal kurumlara ve araçlara daha fazla güvendiğini, bu nedenle daha cesur yatırım kararları alabildiklerini de ortaya koyuyor.
Öte yandan, güven eksikliği yaşayan bireyler, finansal risklerden kaçınma eğiliminde oluyor ve bu da potansiyel kazanç fırsatlarını kaçırmalarına neden olabiliyor.
Bu sayede de aslında hem finansal okuryazarlık seviyesi artıyor hem de daha stratejik finansal planlamalar yapmalarına olanak tanınıyor.
Özellikle dijital platformlar üzerinden kurulan sosyal bağlantılar, bireylerin finansal trendleri ve yenilikleri takip etmesini kolaylaştırıyor.
Araştırma, sosyal sermayenin finansal davranışlar üzerindeki olumlu etkisini göz önünde bulundurarak, finansal okuryazarlığı artırmaya yönelik sosyal programların önemini vurguluyor.
Topluluk temelli finansal eğitimler, bireylerin hem sosyal bağlarını güçlendirmesine hem de finansal bilgi düzeylerini artırmasına katkı sağlayabilir.
Ayrıca güven inşa eden sosyal politikalar, bireylerin finansal sisteme olan güvenini artırarak, daha aktif ve bilinçli finansal katılımı teşvik edebilir.
Sonuç olarak, sosyal ilişkilerimizin ve içinde bulunduğumuz toplulukların, finansal kararlarımız üzerinde sandığımızdan çok daha büyük bir etkisi var.
Sizin nasıl bir arkadaş çevreniz var?
Yorumlar (0)