2007 yılında değiştirilmiş bir Prince of Persia oyunu olarak hayatımıza giren Assassin’s Creed serisi, günümüze kadar çıkardığı oyunlarla birçok oyuncunun hem favorisi hem de çok eleştirdiği bir seri oldu. Kimilerine göre okullardaki tarih derslerinden daha iyi tarih öğrettiği düşünülen Assassin’s Creed serisi, dünya tarihinin en önemli anlarında geçen oyunları içerisinde barındırıyor.
Tabii Assassin’s Creed serisi oyunları kronolojik bir sıralamaya göre piyasaya sürülmedi. Oyunların hikâyesini daha iyi anlayabilmek ve ‘Acaba böyle olmasının sebebi neydi’ sorusunun heyecanını yaşayabilmek için oyunları çıkış sırasına göre oynamanız daha iyi olabilir. Peki tarihi kronoloji olarak sıraladığımızda Assassin’s Creed serisi hangi sırayla oynanmalı?
Assassin’s Creed Odyssey, kronolojik olarak serinin en eski tarihte geçen oyunu. Milattan önce 431 yılında geçen oyunda Antik Yunanda Spartalı bir paralı askeri canlandırıyoruz. Oyun hikâyesel olarak Assassin’s Creed serisindeki ‘First Civilzation’ konusunu, ‘Pieces of Eden’ parçalarını ve ilk gizli bıçağın kimden ortaya çıktığını anlatıyor. Tabii bu bahsettiğimiz konuların birkaçı ‘The Legacy of The First Blade’ ek paketinde geçiyor.
Gizemli Antik Mısır döneminde geçen Assassin’s Creed Origins, suikastçı tarikatının nasıl ortaya çıktığını, ilk gizli bıçağın kime miras kaldığını ve ilk suikastçıları anlatıyor. Oyunda canlandırdığımız Bayek ve karısı Aya, tarikatın kurucuları olarak gösteriliyor. Antik Mısır’da piramitleri gezerek ve Kleopatra gibi tarihi kişiliklerle görevler yaparak oğlunuzun katilini öldüren kişinin peşinden gidiyorsunuz.
Origins ile birlikte değişen oyun motorunun son ürünü olan ve serinin 12. büyük oyunu olan Assassin’s Creed Vallhala, bizleri Vikinglerin vahşi dünyasında bir Viking olarak canlandırıyor. Oyunda tarihi olarak gerçek bir olay olan Vikinglerin Britanya işgalini yaşıyoruz. Assassin’s Creed bazında hikâye olarak ne ile bağlantılı olduğu henüz oyun çıkmadığı için bilinmiyor.
2007’de piyasaya sürülen ilk Assassin’s Creed oyunundaki ana karakterimiz Altaïr Ibn-La Ahad’ın hikayesinin öncesini anlatan; PC, PlayStation veya Xbox gibi ana platformlar yerine Nintendo DS ve mobil platformlara çıkartılan Assassin’s Creed: Altaïr’s Chronicles, Kudüs’e yapılan 3. Haçlı Seferleri döneminde geçiyor.
Büyük bir efsanenin başlangıcı, Assassin’s Creed serisinin ilk oyunu olan bu oyun, kutsal toprakları darmadağın eden 3. Haçlı Seferleri döneminde geçiyor. Oyunda Hasan Sabbah’ın başında olduğu Haşhaşilerden esinlenilen Suikastçı Tarikatı, tapınakçıların doğa üstü güçlere sahip Cennet Parçalarını kullanarak yeni dünya düzeni oluşturmasına engel olmaya çalışıyor.
Rönesans devrinin membaı olan İtalya’da geçen Assassin’s Creed II’de yeni suikastçı Ezio Auditore da Firenze ile tanışıyoruz. Rönesans’ın getirdiği yeniliklerle birlikte çift gizli bıçağa ve bir barutlu silaha sahip olan Ezio, bir tapınakçı olan ve sonrasında Papalığa erişen Rodrigo Borgia’nın Cennet Parçalarını kullanarak mutlak güç elde etmesine diğer suikastçı dostları ile engel olmaya çalışıyor.
Artık Usta Suikastçı mertebesine ulaşan ve Suikastçıların güçlenmesinde büyük bir rol oynayan Ezio’nun yolu Vatikan’a düşer. Burada Ezio’nun önceki oyunda husumeti bulunan Rodrigo Borgia’nın oğlu Cesare Borgia ile olan savaşını ve Suikastçıların yükselişine tanık oluyoruz. Hikâye dışında Rönesans Roma’sını deneyimlemek gerçekten iyi hissettiriyor.
Ezio üçlemesinin son oyunu olan Assassin’s Creed Revelations, Ezio’nun İstanbul’a gelişini anlatıyor. Ezio, Usta Suikastçı Altaïr’in mirası olan kütüphanesinin kapısının anahtarlarını toplamak için Sultan Süleyman’ın henüz şehzade olduğu dönemde İstanbul’a geliyor ve İstanbul’daki Suikastçı Loncasının başına geçiyor.
16. yüzyılın Çin’inde geçen Assassin’s Creed Chronicles: China, genç suikastçı Shao Jun’un hikayesini anlatıyor. Çin’deki Suikastçı Tarikatını çöküşten kurtarmak için Ezio’nun son günlerinde onu ziyaret eden Shao Jun, kötü durumda olan Ming Hanedanında düşmanlarını öldürerek Çin’i kurtarmaya çalışıyor.
Korsanların Karayip denizlerinin hâkimi olduğu 1715’li yıllarda geçen Assassin’s Creed IV: Black Flag, amansız bir korsan olan Edward Kenway’in hikayesini anlatıyor. Çok zengin olma hayaliyle gemi mürettebatlığından kaptanlığa yükselen Edward, yolculuğunda Suikastçılarla karşılaşır ve onların ideolojisini benimseyerek bir Suikastçı olur.
Assassin’s Creed serisinde ilk defa bir Tapınakçıyı, yani serideki Suikastçıların baş düşmanı olan tarikatın bir mensubunu oynadığımız Assassin’s Creed Rogue’daki ana karakterimiz Shay Cormac, aslında başında bir Suikastçıydı. Ancak çeşitli olaylar silsilesiyle Suikastçılara olan inancını ve güvenini kaybeden Shay, kurtuluşunu Tapınakçılarda bulur.
Tapınakçı olduğunu öğrendiğimiz Haytham Kenway’in oğlu, Korsan ve sonrasında Suikastçı olan Edward Kenway’in torunu olan Connor Kenway’i canlandırdığımız Assassin’s Creed III’te ABD’nin 7 Yıl Harbi dönemine gidiyoruz. Aslen Kızılderili soyundan gelen Connor Kenway, First Civilization’un ona görünüp yol göstermesiyle Suikastçı tarikatının eski bir üyesi olan Achilles Davenport ile tanışır ve Suikastçılık yolculuğuna çıkar.
Assassin’s Creed III’ün devamı niteliğinde çıkan Assassin’s Creed III: Liberation, aslen bir kölenin kızı olan ancak sonradan soylu bir aile tarafından evlat edinilen Aveline De Grandpre’yi canlandırıyoruz. Ana amacı köleliği sonlandırmak olan Aveline, amacı doğrultusunda ilerlerken suikastçılarla yolu kesişir ve kendisi bir suikastçı olur.
Monarşinin yıkıldığı Fransız devriminde geçen Assassin’s Creed Unity’de, babası Shay Cormac tarafından öldürülen Arno Dorian’ı canlandırıyoruz. Kendisi babası öldürüldükten sonra bir Tapınakçı tarafından evlat edinilir ancak yolu Suikastçılarla kesiştiğinde babasının da bir Suikastçı olduğunu, kendisini evlat edinen kişinin kızı ve sevgilisi olan Elise’in de bir Tapınakçı olduğunu öğrenir ve aralarındaki yasak aşk güzel bir iş birliğine yol açar.
Assassin’s Creed Chronicles serisinin 2. oyunu olan Assassin’s Creed Chronicles: India, Doğu Hindistan Hükümdarlığı ve Sikh İmparatorluğu arasındaki savaşta yer alan suikastçı Arbaaz Mir’in Koh-i-Noor elmasını ele geçirmeye çalışmasını anlatıyor.
1868’in Londra’sında geçen Assassin’s Creed Syndicate, sanayi devriminin çocuk işçi çalıştırma, yolsuzluk ve rüşvet gibi kötü yanlarını ortadan kaldırmak ve Tapınakçıların cennet parçalarıyla insanlığa hükmetmesini engellemeye çalışan Suikastçılar Frye ikizlerini anlatıyor. Jacob ve Evie Frye’ı canlandırdığımız oyunda Suikastçı birliğimizi güçlendirerek Londra’yı kurtarmaya çalışıyoruz.
Chronicles serisinin son oyunu olan Assassin’s Creed Chronicles: Russia, Rus Suikastçı Nikolai Orelov’un hikayesini anlatıyor. 1918 yılında Ekim Devrim’inde geçen hikâye, Orelov’un Büyük Düşes Anastasia’yı kurtarmasının etrafında dönüyor.
Assassin’s Creed oyunlarını çıkış tarihlerine göre değil, oyunların geçtiği yılların kronolojik sıralamasına göre listemizde yer aldığını da bitirmeden önce son kez belirtelim. Assassin’s Creed serisi kronolojik olarak değil, çıkış tarihlerine göre sıralı oynandığı zaman daha etkileyici oluyor, zira oyunun bir de günümüzde geçen kısmı var ve bu da tüm serinin hikâyesinin hatırı sayılır bir kısmını kaplıyor. Eğer kronolojik sıraya göre oyunu oynarsanız günümüzde geçen süreçte neler olduğu biraz kafanızı karıştırabilir.
Yorumlar (0)