Uçakta bazı yolcular, hatta sizin başınıza gelmiş de olabilir, görünürde hiçbir sebep yokken ağlamaya başlayabiliyor.
Kilometrelerce yükseklikte uçmanın, insanları bu kadar duygusal yapan yanı ne olabilir ki?
Londra Gatwick Havalimanı’nın 2017 yılında yolcular arasında yaptığı bir ankete göre erkeklerin %15’i ve kadınların %6’sının uçakta film izlerken ağlama ihtimali, filmi başka bir yerde izleme ihtimalinden daha yüksek.
Kabın basıncının ve seslerin uçaktaki tat alma duyumuzu değiştirdiğinden daha önce bahsetmiştik. Ağlamak da benzer bir sebepten kaynaklanıyor olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre uçuş kabinlerindeki hava basıncı genellikle deniz seviyesinden yaklaşık 6.000 ila 8.000 fit yüksekliktedir ve bu değişim insanları fizyolojik olarak etkileyerek susuzluğa yol açabilir.
Yüksek irtifaların duygular üzerindeki etkisini inceleyen Psikolog Jodi De Luca; susuz kaldığımızda, kaynaklardan yoksun kalan şeyin sadece vücudumuzun olmadığını, davranışlarımızın ve beynimizin de etkilendiğini söylüyor ve ekliyor: “Bazı insanlar, duygularını kendi kendine düzenlemekte zorluk çeker.”
Psikolog De Luca’ya göre uçağa binmek; havaalanına gitmek, güvenlikten geçmek, bagajları bırakmak ve zamanı takip etmek gibi çok fazla şey içeriyor. Bu baskı, bir kaza durumunda sevdiklerinizi bir daha asla görememe olasılığıyla birleştiğinde bunu mantık yoluyla ne kadar çalışırsak çalışalım artıyor.
Uçağın irtifasıyla ilgili psikolojik etkenlerin ve kontrol kaybı algısının bir araya gelmesi, havaya çıktığımızda duygusal olarak çöküşe sebep olabiliyor. De Luca ayrıca şunu söylüyor: "Duygusal kırılganlığımızın bilinçli olarak farkında olmasak da duygusal beynimiz fazla mesai yapıyor."
“Uçağın kuru atmosferiyle mücadele etmek için gözlerimiz, nem yaratmaya çalışıyor. Gözlerinizin nem yaratmayı bildiği tek yol ise ağlamak. Böylece beynin gözyaşı kanallarını serbest bırakmak için gönderdiği, fiziksel tepki hâline geliyor."
İşte tüm bu teoriler, uçakta ağlamanın kaynağını oluşturuyor olabilir. Siz böyle bir durum yaşıyor musunuz? Yorumlarda deneyimlerinizi paylaşın!
Yorumlar (0)