Bu tür keşifler, beklenmedik anlarda karşılaşılan sürprizlerle şekillenirken hayatımızı da etkileyen hâle geldiler.
Peki hangi icatlar tesadüfen yapıldı? İşte, tarihe geçen ve tamamen şans eseri ortaya çıkan bazı bilimsel buluşlar...
1928’de Alexander Fleming, bir bakteri kültürü üzerinde çalışırken laboratuvarındaki petri kabının küflendiğini fark etti. Küfün, bakterileri öldürdüğünü gözlemleyerek dünyanın ilk antibiyotiği olan penisilini keşfetti.
Fleming’in tesadüfi gözlemi, modern tıbbın seyrini değiştirdi ve milyonlarca hayat kurtardı.
1920’lerde Johnson & Johnson şirketinde çalışan Earle Dickson, eşi Josephine’in mutfakta sık sık yaralandığını ve yaralarını temiz tutmakta zorlandığını fark etti.
Josephine’in yaşadığı bu soruna pratik bir çözüm bulmak isteyen Dickson, gazlı bez parçasını yapışkan bir bantla sabitleyerek ilk yara bandını yarattı.
Bu basit ama etkili fikir, Johnson & Johnson tarafından kısa sürede ticarileştirildi ve "Band-Aid" adıyla piyasaya sürüldü. Sevgi ve merak, dünyanın en kullanışlı icatlarından birine dönüştü!
1945’te Percy Spencer, radar teknolojisi üzerinde çalışırken cebindeki çikolatanın eridiğini fark etti. Manyetik alanların yiyecekleri ısıtabileceğini keşfeden Spencer, bu tesadüfi olaydan yola çıkarak mikrodalga fırını icat etti.
Bugün mutfakların vazgeçilmez bir parçası hâline gelen cihaz, Spencer’ın merakı sayesinde hayatımıza girmiş oldu.
1895’te Wilhelm Röntgen, katot ışınları üzerinde deneyler yaparken laboratuvarındaki bir floresan ekranın beklenmedik şekilde parladığını gördü.
Gizemli ışınların, nesnelerin içinden geçebildiğini fark ederek X-ışınlarını keşfetti. Bu buluş, tıp alanında devrim yarattı ve iç organların görüntülenmesini mümkün kıldı.
1941’de İsviçreli Mühendis George de Mestral, köpeğiyle yaptığı doğa yürüyüşü sırasında pantolonuna yapışan dikenli dulavratotu tohumlarını fark etti.
Merakla bu tohumları mikroskop altında inceleyen Mestral, tohumların üzerindeki küçük kancaların kumaşa nasıl sıkıca tutunduğunu gördü. Doğal tasarımdan esinlenerek iki farklı yüzeyin birbirine tutunmasını sağlayan cırtcırt sistemini icat etti.
Bugün cırtcırtlar, ayakkabılardan uzay giysilerine kadar pek çok alanda hayatımızı kolaylaştıran bir çözüm oldu.
1968’de 3M şirketinde çalışan Spencer Silver, yapıştırıcı bir madde geliştirmeye çalışırken beklenmedik şekilde zayıf yapışan bir formül buldu.
Formül, başlangıçta bir başarısızlık gibi görünse de daha sonra Arthur Fry tarafından kullanılarak post-it not kâğıtlarına dönüştürüldü. Bugün bu küçük kâğıtlar, ofislerin ve evlerin vazgeçilmez bir parçası.
Constantin Fahlberg,1879’da kömür katranı üzerinde çalışırken laboratuvarında yemek yedikten sonra ellerinin tatlı olduğunu fark etti.
Bu tatlılığın, üzerinde çalıştığı kimyasallardan kaynaklandığını keşfederek sakarini icat etti. Sakarin, dünyanın ilk yapay tatlandırıcısı olarak tarihe geçti ve şeker hastaları için bir alternatif hâline geldi.
Roy Plunkett, soğutucu gazlar üzerinde çalışırken gaz tüpünün içinde beklenmedik şekilde kaygan bir madde oluştuğunu gördü. Bu madde, daha sonra Teflon olarak bilinen politetrafloroetilen (PTFE) idi.
1938’de icat edilmiş teflon, yapışmaz tencere ve tavalarda kullanılarak mutfaklarda devrim yarattı.
Viagra, aslında kalp hastalıkları ve yüksek tansiyon tedavisi için geliştirilen bir ilaçtı. Ancak klinik denemeler sırasında ilacın beklenmedik bir yan etkisi olduğu keşfedildi: ereksiyonu artırıyordu. Bu tesadüfi keşif, Viagra’yı dünyanın en çok bilinen ilaçlarından biri yaptı.
Yorumlar (0)