“Her kim bulduysa iyi ki bulmuş, yoksa bu sıcak yaz günlerinde nasıl serinlerdik?” dediğinizi duyar gibiyiz. Çünkü dondurma sevmeyen insanla karşılaşmak pek de mümkün değildir.
Sözü daha fazla uzatmadan, dondurmanın ne zamandan beri hayatımızda olduğuna ve dondurma yapmanın ilk kez kimin aklına geldiğine bakalım.
Bu konudaki ilk bilgiler, Roma imparatoru Neron’un buzun dağlardan getirilmesini ve meyve soslarıyla birleştirilmesini istemesi yönündedir. Zaman içinde de buz, şerbet ve süt buzları ile çeşitli tarifler geliştirilir ve dondurma, İtalyan ve Fransız kraliyet sofralarında yerini alır.
1774 yılına gelindiğinde Philip Lenzi isimli bir Londralı, dondurma da dahil olmak üzere işletmesinde çeşitli tatlılar servis etmeye başlar. Amerika’da ilk dondurma salonu da 1776’da New York’ta açılır.
Öte yandan bir icat, dondurmanın bugünlere gelmesinde önemli bir role sahiptir. Malzemelerin sıcaklığını düşürmek ve kontrol etmek amacıyla tuzla karıştırılmış buz kullanma yöntemi, dondurmanın temellerini atar.
Aynı zamanda döner çarklı tahta kova dondurucular da dondurma üretiminin devamlılığını sağlar.
Örneğin 1832’de Philadelphialı bir dondurmacı, dondurma denemek için yeni tarifler denerken 1856’da Nancy Johnson da dondurma yapmak için bugün hâlâ kullanılan elle döndürülen bir dondurucunun patentini alır.
Ayrıca 1851’de ilk büyük ölçekli ticari dondurma fabrikası kurulur ve dondurma, aşamalı bir şekilde bir kültür hâline gelerek yayılım gösterir.
Çubuğun çevresi çikolatayla kaplı olan dondurma, 1934’ten itibaren üretilmeye ve tüketilmeye başlar.
Devamında dondurma üretimi için çeşitli yöntemler keşfedilir, yenilebilir dondurma külahı üretimine geçilir ve bu yiyecek, onlarca hatta yüzlerce çeşidiyle 7’den 70’e tüketilir hâle gelir.
Yorumlar (0)