Dünya’nın çekirdeğinin sıcaklığının 5430 °C civarı olduğu söyleniyor. Öte yandan okyanuslarının dibi eksi derecelere kadar düşüyor.
Mantıken, Dünya’nın çekirdeğine yaklaştıkça suyun sıcaklığının da artması gerekmez mi? Düz mantık düşününce evet ama durum bundan biraz daha karışık.
Dünya’nın içindeki sıcaklık; çekirdekten yüzeye doğru ilerledikçe yer kabuğu, mantonun üst kısmı ve su tabakası gibi yalıtıcı katmanlarla karşılaşıyor. Bu katmanlar, ısının yukarı doğru taşınmasını oldukça zorlaştırıyor.
Böylece Dünya’nın çekirdeğinin sıcaklığı öyle kolay kolay okyanuslara ulaşamıyor. Tabii tek sebep bu değil, devam edelim.
Okyanusların yüzeyindeki su, güneşten gelen enerjiyle ısınıyor fakat derinlere bu güneş ışığı ulaşmıyor. Güneşten alınan ısı, buharlaşarak kayboluyor ve soğuyor. Soğuyan su, daha yoğun hâle gelerek dibe çöküyor.
Buna da suyun sıcaklık taşınımı deniyor ve sıcak suyun yüzeyde kalması ve daha soğuk suyun dibe inmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu sebeple okyanus suları soğuk kalıyor.
Okyanuslar, çok büyük miktarda su içerdiğinden, yüzeyden gelen ısının okyanusun tamamına yayılması epey zor.
Bunun yanı sıra çekirdekten yeryüzüne doğru gelen ısı akışı, mantodan yavaşça geçerken büyük bir miktarı kayboluyor ve bu ısı akışı okyanus tabanında çok az kalıyor.
Basıncın sıcaklığı artıracağını düşünsek de bu, su gibi sıkıştırılamayan sıvılar için doğru değil. Sonuçta su, çoğunlukla sıkıştırılamaz bir sıvı. Derine indikçe basınç artsa da su daha sıcak olmuyor.
İşte saydığımız tüm bu sebeplerden, okyanusun derinlikleri Dünya’nın çekirdeğine yakın olsa da ısınmıyor.
Yorumlar (0)