Su altında gerçekleşen patlamalar, açık havadakilere göre aslında çok daha tehlikeli. Bu düşünce ilk etapta pek mantıklı gelmeyebilir ancak konunun detaylarını öğrendikten sonra fikriniz değişecek.
Peki su altı patlamalarını daha tehlikeli yapan şey aslında ne?
Patlayıcıların neden olduğu nükleer ya da kimyasal reaksiyonlar, çok kısa bir zaman içinde yüksek miktarlarda gaz ve ısı üretiyor. Aynı zamanda ısı salınımına sebep olmakla kalmayıp sıkıştırılmış gazları da parçalıyor.
Bu gazlar da patlamanın etkisi ile hızlı bir biçimde genleşiyor ve üstüne üstlük ısı, genleşme oranını daha da artırıyor. Su altında herhangi bir şey patladığında da aşırı ısınmış gazların birikimi ile bir dalga oluşuyor ve hızla genişliyor.
Bu şok dalgası suda, havada olduğundan daha hızlı hareket ediyor. Öte yandan suyun neredeyse sıkıştırılamaz olduğunu her birimiz biliyoruz. Bu nedenle dalgaları da ememiyor, etkilerini azaltamıyor, koruyucu bir tampon görevi üstlenemiyor.
Şöyle ki patlamadan kaynaklanan basınç dalgası, hava ortamında bir nesneye ulaştığında yansıyor. Ancak bu yansıma suda yansıma ile kalmıyor aynı zamanla geri dönüyor. Bu nedenle çok daha fazla hasara neden oluyor.
Örneğin patlamalar, patlama merkezinden dışarıya doğru yayılan şok dalgaları üretiyor. Bu şok dalgaları havayı hızlı bir şekilde sıkıştırıyor, ardından serbest bırakıyor ve atmosfer basıncında ani bir artışa neden oluyor.
Ortaya çıkan bu basınç dalgaları da iç organları etkisi altına alan, birincil patlama yaralanmalarını beraberinde getiriyor. Yine bu dalgalar, çeşitli yapılarda çeşitli hasarlara yol açıyor ve çevredeki insanların da yaralanma riskini artırıyor.
Bu yanıkların ciddiyeti ise patlamaya maruz kalma süresi, patlamaya olan uzaklık ve patlamanın sıcaklığı gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösteriyor.
Ayrıca patlamalar, zehirli gazların yayılmasına da sebep oluyor. Elbette bu gazları solumak da solunum sıkıntısına, kimyasal zehirlenmelere ve boğulmalara yol açabiliyor.
Bu patlamaların sebep olduğu hasarları en aza indirgemek maalesef çok kolay değil. Ancak su altı bariyerleri ya da patlamaya dayanıklı yapılar kullanmak, su altında gerçekleşen patlamaların enerjisini emmeye katkı sağlayabiliyor.
Ayrıca mühendisler bu etkileri en aza indirmek için gemi ve ekipman inşalarında patlamaya dayanıklı tasarımlar tercih edebiliyor. Yine özel malzemeler veya cihazlar gibi patlama zayıflatma sistemleri kullanmak, şok dalgalarının yoğunluğunu dağıtmaya ve azaltmaya yardımcı olabiliyor.
Toparlayacak olursak, suyun sıkıştırılmasının güç ve yüksek yoğunluklu oluşu su altında meydana gelen patlamaların, havadakilere göre çok daha yıkıcı ve ölümcül olmasına sebep oluyor.
Yorumlar (0)