Afrika’daki havalimanları, yollar ve enerji santralleri gibi birçok büyük projede Çin’in imzası var. Ancak bu yatırımların ardındaki asıl amaç ne?
Çin’in Afrika’ya yönelik devasa altyapı yatırımları hem övgü hem de eleştiri topluyor.
Terim; zayıf ekonomilere sahip ülkelere, sürdürülemez borçlar vererek stratejik varlıkların ele geçirilmesi veya siyasi nüfuz kazanılması anlamına geliyor.
Ancak Afrika’da böyle bir tuzağın gerçekleştiğine dair tam bir kanıt bulunmuyor. Borç tuzağı diplomasisi, Batı’nın Çin’in Afrika’daki etkisine yönelik endişelerinin bir parçası.
Çin’in yatırımları ve altyapı projeleri, ev sahibi ülkelerdeki elitler üzerinde artan Çin etkisiyle ilişkilendiriliyor. Yani Çin’in kritik konularda bu ülkeleri kendi tarafına çekmek için bir kozu olabilir.
Çinli yetkililer, Afrika’nın kalkınma aşamasını tanıyarak hızlı ve ucuz altyapı projeleri sunma konusunda uzmanlaştıklarını belirtiyorlar. Ayrıca Afrika ile Çin arasında anti-sömürge mücadelesine dayalı ortak bir geçmiş de mevcut.
Çin, Afrika’da tahmini olarak 35 ülkede faaliyet gösteriyor ve bu ülkelerin altyapısına önemli katkılarda bulunuyor.
Çin’in Afrika’ya yaptığı yatırımın 340 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Bu miktar, Afrika için büyük bir değer taşıyor çünkü kıtanın büyük bir altyapı açığı bulunuyor.
Çinli bankaların kredi anlaşmaları, diğer alacaklılara karşı avantaj sağlamak ve borç alanın Çin’in çıkarlarına aykırı davranması durumunda harekete geçmeyi mümkün kılan maddeler içeriyor. Ayrıca bu anlaşmalar genellikle gizlilik maddeleriyle örtülü.
Yani Çin, Afrika ülkelerini borç tuzağına düşürmeyi hedefliyor diyebilir miyiz? Sorunun cevabı, projelerin nasıl yürütüldüğüne ve ülkelerin bu kredileri nasıl yönettiklerine bağlı olarak değişiyor.
Çin’in Afrika’daki etkisi, Batı’nın gözünde endişe kaynağı olsa da Afrika ülkeleri için kalkınma fırsatları sunmaya devam ediyor.
Yorumlar (0)