Ne yaz tatili ne hafta sonu tatili kabul edelim hiçbirimize yetmiyor. Üstelik pek çok insan hafta sonlarının cumartesi ve pazar olmasından şikâyetçi.
Bütün bunların aslında kocaman bir sebebi var!
Toplumun ihtiyaçları, ekonomik koşullar, dini inançlar ve sosyal hareketler gibi çeşitli etkenlerin bir araya gelmesiyle bu günler şekillendi. Özellikle modern hafta sonu kavramının var oluşu, uzun bir zamanın ürünü ve çeşitli ülkelerde elbette farklı şekillerde gerçekleşti.
19. yüzyılda Sanayi Devrimi ile çalışma koşullarının değişmesi, işçi sınıfının haklarını aramasına ve daha iyi çalışma şartları talep etmesine yol açtı. Fabrika işçilerinin uzun ve ağır çalışma saatleri, düşük ücretler ve yetersiz izin günleri, sendikaların ve işçi hakları savunucularının mücadelesiyle değişti.
Ancak tatil günlerinin belirlenmesi ve kabul edilmesi çok uzun ve meşakkatli bir süreç olmuştur. Özellikle İngiltere’de bu dönemler, "Kutsal Pazartesi" geleneğinin doğuşuyla işçilerin pazartesi gününü dinlenme günü olarak benimsemesi ve buna yönelik taleplerde bulunması, tatiller için büyük bir adım oldu.
Fakat bugünkü hafta sonu mantığı, birdenbire bu şeklini almamıştı. İşverenlerin, dini grupların, eğlence sektörünün ve işçilerin çeşitli nedenlerle hafta sonu tatiline destek vermesiyle 20. yüzyılın başlarına doğru genel olarak kabul görüldü.
İngiltere’de, Fransa’da durum böyle olsa da bizler ilk resmî tatil ile Cumhuriyet sayesinde tanıştık. Osmanlı’da 1839 yılından, Türkiye Cumhuriyeti’nde ise 2 Ocak 1924’ten sonra cuma günü resmî tatil ilan edildi.
Fakat bu, bizim bugün bildiğimiz formuna yaklaşık 10 sene sonra evrilecekti. Avrupa ile artan ilişkilerin getirdiği modernleşme çatısı altında 27 Nisan 1935’te bir yasa çıkarıldı. Bu yasaya göre hafta tatili cumadan pazar gününe alınmıştı. "modernleşmek" kılıfıyla, 27 Nisan 1935 tarihinde çıkarılan yasayla, hafta tatili cumadan pazara alındı.
Yorumlar (0)