Mustafa Kemal Atatürk, başarılı bir asker ve siyasetçi olmasının yanı sıra iyi bir kitap kurdu ve entelektüeldi. Eğitim, sanat, kültür, yaşam ve spor gibi konularda vatandaşlara örnek oldu ve bir ulusun modernleşmesi için elinden geleni yaptı. Kitap yazmak da bunlardan biriydi.
Genellikle sadece "Nutuk" eserini yazdığı sanılsa da aslında çok daha fazla kitabı kaleme almıştır. Onun imzasını taşıyan, kendi yaşam serüveninden hareketle anılarını, deneyimlerini ve hitaplarını kaleme aldığı eserlerini Ata’mızı sevgi ve minnetle anarak bir araya getirdik.
Çevirileri:
Atatürk’ün ayrıca, 1915-1918 yılları arasındaki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır:
Bu okuma sevgisinin, kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren Atatürk, yaşamının farklı dönemlerinde farklı konularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek güncelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bugün dahi tartışmasız gerçekleri içermektedir. İşte o kitapları:
Büyük bir emekle kaleme aldığı bu eseri, tarihi değeri kadar içinde barındırdığı deneyim, öğüt ve geleceği öngörebilen anlatımıyla geçmişe, bugüne ve geleceği konu alan bir mirastır.
Türk Dili Tetkik Cemiyetinin 12 Temmuz 1932’de kurulmasından sonra başlayan Dil Devrimi’yle Türkçeyi sade bir dil haline getirme ve yabancı kökenli kelimelerden arındırma çalışmaları hız kazanır. Arapça ve Farsçadan alınan bilim, fen, sanat ve teknik terimlerin Türkçeleştirilmesi için komisyonlar kurulmasının yanı sıra Osmanlıca terimlerin kullanıldığı "geometri", eski deyişle "hendese" için bizzat Mustafa Kemal Atatürk de çalışmalar yapar.
2 Kasım-7 Aralık 1935 tarihleri arasında Ulus gazetesinde isimsiz olarak çıkan "Güneş-Dil Teorisi"ne ilişkin makaleler hakkında Afet İnan (manevi kızı), Atatürk’e bir mektup yazar ve Ulus gazetesindeki dil yazılarının Ata’nın kendisine ait olan yazılarına benzediğini vurgular. Makalenin yazarını merak eden Afet İnan, Atatürk’ten gelen mektuptan yazıların bizzat ona ait olduğunu anlar. Bu eserle Atatürk’ün Türk diline olan sevgisini, verdiği önemi ve emeği bir defa daha anlıyoruz.
Atatürk ve Nuri Conker (1881-1937); Trablusgarp’ta, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda beraberdiler. Eser, Mustafa Kemal Paşa’nın 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya Askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri Conker’in "Zabit ve Kumandan" adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır. Birbirini bütünleyen ve pekiştiren bu iki kitapta da "iyi yöneticilik" konusu işlenir. Her ikisi de ordunun yaşadığı başarısızlığın asıl çözüm adresi olarak, komuta kademelerini gösterir.
Kitabın, Suphi Paşa’nın İştip havalisinde Cumalı’da yaptırdığı süvari manevralarından sonra kaleme alındığı biliniyor. Mustafa Kemal, Cumali Ordugâhı’nı hasretini çektiği askerî hayatın yeniden başlaması gibi düşünerek orada geçirdiği günleri kaleme almıştır. 29 Ağustos-8 Eylül 1909 tarihleri arasında gün gün tutulmuş notlardan oluşan ve krokilerle geliştirilen bu eserde Atatürk’ün askerlik anlayışına dair önemli ipuçları vardır.
10 Ağustos 1915 Conkbayırı Taarruzu tarihe geçen bir olaydır. Eserin en değerli yönüyse olayları sıcağı sıcağına hatta dakikası dakikasına kaleme alınmasıdır elbette. Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu genel sekreteri Dr. Reşit Galip’e okunmak üzere verilen bu notlar, kitap haline getirilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleme aldığı bu raporda, 19. Tümen Kumandanlığına görevlendirilmesiyle Arıburnu’na gerçekleştirilen ilk çıkarma günü olan 25 Nisan 1915’ten Anafartalar Grup Kumandanlığına atandığı 8-9 Ağustos 1915 tarihine kadar yaşanan kritik gelişmelere yer verilmiştir.
Bu notlarda Atatürk’ün Doğu’da gördüğü insan ve coğrafya manzaraları, okuduğu kitaplar, haberleştiği yakınları ve dostlarının adları göze çarpmaktadır. Hacim olarak küçük ancak muhteva olarak çok önemlidir.
Ata’nın bu gezideki ilk durağı, Eskişehir oldu; son durağı ise 17 Şubat 1923’teki İzmir İktisat Kongresi. Bu günlerinde yaptığı konuşmalarının metinlerini ve ek notlarını kaleme alan Atatürk, bize de okunması gereken tarihi bir miras bırakmış oldu.
Maarif Vekaleti, Milli Talim ve Terbiye Dairesinin 7.9.1931 tarih ve 2197 sayılı kararıyla ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutuldu.
Karlsbad’da geçen günlerini, o günlerde bazı toplumsal meselelere bakışını, okuduğu bazı kitapları ve daha birçok hususta önemli, dikkat çekici ayrıntıları içeriyor.
Atatürk bu eserinde, büyük başarılar elde ettiği Çanakkale cephesi başta olmak üzere katıldığı cephelerdeki taktiklerin çözümü ve emirlerin yazılı hale getirilmesine ilişkin önemli noktaları aktarmıştır.
Bu eser, Berlin Askerî Üniversitesi eski müdürü General Litzmann’ın "Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri" adlı kitabın ilk bölümünün Mustafa Kemal Atatürk tarafından Osmanlı Türkçesine çevirdiği kitabıdır.
Alman General Litzmann’ın "Bölük Muharebe Eğitimi" adlı kitabını Almancadan Osmanlı Türkçesine çeviren Atatürk, küçük askeri grupların sevk ve idaresi konusunda kaynak eser sağlamıştır.
Yorumlar (0)