Binlerce dolar ücret ödediniz, dünyanın en lüks yolcu gemilerinden biriyle küçük bir tatile çıktınız ya da feribot ile A noktasından B noktasına gitmek istediniz. Fakat es kaza bir anda yolculuğunuzun ortasında denize düştünüz.
Bu senaryo kulağa hiç de imkânsız gelmesin. Günümüzde alınan pek çok güvenlik önlemine rağmen yılda ortalama 25 kişi, yolcu gemilerinden denize düşebiliyor. Peki, siz denize düştükten sonra neler yaşanıyor?
Düşebileceğiniz en yüksek güverteye sahip olan en büyük yolcu gemileri, deniz yüzeyinden 70 metreyi aşkın yüksekliğe sahip olabiliyor. Tabii bu yüksekliğe gemi bacaları da dahil oluyor, dolayısıyla en tepe noktasında olmayacaksınızdır. Fakat eğer bu yükseklikten düşerseniz, hayatta kalma şansınız suya çarpma hızınız nedeniyle oldukça düşük olacak.
Geminin içinde bulunduğunuz katları ise bir insan için hayatta kalınabilir yüksekliğe sahip. Ancak hayatınızı kaybetmeseniz bile bayılabilir, bilincinizi kaybedebilirsiniz. Daha düşük bir noktadan düştüğünüzdeyse muhtemelen canınız acıyacaktır.
Bir gemiden düştüyseniz, ilk önce gemiden düştüğünüzün fark edilmiş olması gerekiyor. Özellikle büyük gemilerde sizin düştüğünüzü gören biri yoksa, normal şartlarda sayım yapılmadıkça fark edilmiyorsunuz. Bu sayımlar da genellikle limanlarda gerçekleşiyor.
Bu durumun önüne geçmek için özellikle yolcu gemilerinde gövdeye bazı sensörler yerleştiriliyor. Yine de sensörlerin sizin denize düştüğünüzü algılaması %100 başarı oranıyla gerçekleşmiyor.
Düştüğünüz bilgisi gemi güvertesine ulaştığında ekip, anında devreye giren üç adımı uygulamaya başlayacak:
Bu bilgi, kurtarma manevrasında kritik bir rol üstlenecek. Eğer düştüğünüz sonradan fark edildiyse gemideki tüm kamera kayıtları incelenir, düştüğünüz saat ve dakika not edilir ve gemi kayıtlarından bu saat ve konumda nerede bulunulduğu tespit edilir.
Can simidi, aynı zamanda turuncu duman çıkaran bir ekipmana da sahiptir. Fakat duman çıkarma süresi en az 15 dakikadır.
Gemi düdüğünün üç kez uzun çalınmasıyla etraftaki gemilerin de durumdan haberdar olması sağlanır. Ayrıca sarı ve kırmızı renkleri taşıyan ‘Oruç (Oscar)’ adlı flama çekilir.
Bu aşamaların ardından gemi, kişinin düştüğü yöne doğru (sağdansa sağa, soldansa sola) keskin bir dönüşe sokulur. Bu manevranın amacı, kişinin geminin arkasından çıkan dalgadan etkilenmemesini sağlamaktır.
Bununla birlikte manevra, acil durum manevrasının da bir parçasıdır. Gemi, ‘Williamson dönüşü’ adı verilen manevraya başlar ve yukarıdaki şekilde bir rota izler.
Amaç, işaretlenen konuma en kısa sürede geri dönmektir.
Düştüğünüz gemi, etraftaki diğer gemiler ve güvenlik ekipleri, sizi bulmak için çeşitli tekniklerle arama-kurtarma çalışmalarına başlayacaktır.
Öte yandan bu çalışmalarda genellikle düşülen gemi aktif rol oynamıyor. Gemi, acil durum bilgisini alan yetkililer tarafından bir bilgi kaynağı olarak kullanılıyor, rotasına devam ediyor.
Uluslararası Havacılık ve Denizcilik Arama ve Kurtarma Kılavuzu, bir kişinin deniz sıcaklığına bağlı olarak tahmini hayatta kalma süresine bile yer vermekte. Sıcaklık;
-Mankenlerle yapılan bir kurtarma tatbikatı.
Yorumlar (0)