Roma Katolik Kilisesi’nin dünyadaki liderleri için kullanılan “Papa” tabiri, ilk zamanlar tüm piskoposlara verilen bir ünvan iken günümüzde yalnızca Roma Piskoposu için kullanılıyor. Erkekler tarafından yerine getirilen bu görev, Hristiyanlık dininde önemli bir yere sahip.
Peki tarihte bilinen tüm papalar erkek iken erkek kılığına girerek papalık yapan kadın Papa Joan’ın hikâyesi gerçek mi, yoksa bir uydurma mı? Bu yazımızda Papa Joan’ın inanılmaz öyküsünü sizler için araştırdık.
Bu dönemde birçok kadın kolayca öldürülüyor, dini inançlar bahanesi ile türlü işkenceler yapılıyordu ve Orta Çağ kilisesine karşı güçlü bir tehdit olarak görülüyordu.
Geniş cübbe giymesi ve tıpkı bir erkek gibi davranmasından dolayı kimse onun kadın olduğunu anlamamıştı.
Burada Joan, “John Anglicus” adını kullanarak Benedictine Manastırına girdi. Çeşitli alanlardaki bilgisi ve kuvvetli insan ilişkileri ile rahiplerle dostluklar kurarak geniş bir çevre edindi. Böylece kısa zamanda yeteneklerinin farkına varılması ile rahip oldu.
Rahip olmasının hemen ardından ise Roma Katolik Kilisesi’nin merkezi idare birimi Curia’ya sekreter olarak atandı. Daha sonra da kardinal oldu.
VIII. John adıyla papalığa başladı ve iki yıl beş ay dört gün boyunca görevini sürdürdü. Bu süre zarfında kilise reformları, barış antlaşmaları ve kültürel faaliyetlerle kiliseye katkıda bulundu.
855 yılında Aziz Petrus Kilisesi dışında kortej halinde yapılan bir dini tören esnasında doğum sancıları tutunca çocuğunu doğuran Joan’ın kadın olduğu o zaman anlaşılıyor.
Bazı söylentilere göre kardinaller hem Joan’ı hem de yeni doğmuş bebeğini taşlayarak öldürdü. Başka söylentiye göre ise kalabalık onu ve bebeğini atların arkasına bağlayarak şehirde dolaştırıp öldürmüştü.
Joan’dan 17 yıl sonra tahta geçen ve “John’’ adını almak isteyen bir papa “IX. John’’ olması halinde daha önce John sıralamasından çıkarılan VIII. John’un eksikliğini fark ettireceği için bir önceki John(Joan)’ın sayısı, isminin başından alınarak yeni papaya verildi ve yeni papa yine aynı isimle “VIII. John’’ oldu.
Ayrıca VIII. Joan tören sırasında öldürüldüğü yere gömülmüş ve buraya anne ve çocuğu temsil eden bir heykel ve bir de mezar taşı dikilmiş. Bu taşın üzerinde “Petre, Pater Patrum, Papisse Prodite Partum’’(Baba, Babaların Babası, Kadın Papanın Çocuk Doğurma İhaneti) yazıyordu fakat 16. yüzyılın sonlarında yaşayan Papa V. Pius, Joan’dan geriye hiçbir iz kalmaması için heykeli ve mezar taşını söktürüp parçalattı.
Her ne kadar tarihte kendisinden “rivayet” olarak da bahsedilse de Joan’dan sonra ortası boş bir koltuk üretilmiş ve papa seçilecek kişinin buraya çıplak bir şekilde oturması ile testisleri kontrol edilmeye başlanmış.
Yorumlar (0)