Bebekler, yetişkin oyuncular gibi ağlama rolü yapamayacakları ya da bilinçli olarak kendilerini ağlatacak bir şeyler düşünemeyecekleri için başka yollarla ağlatmaya çalışılır.
Peki, sakin bir bebeği ağlatmak için hangi yöntem veya yöntemler kullanılır? Bu yöntemler acımasızca mıdır? Tüm bu soruların cevapları için sizi içeriğimize alarak merakınızı giderelim.
Bebek bakıcıları bir nevi, bebek ile yönetmen arasındaki tercümandır. Mesela bebeklerin veya çocukların gülmesi gerektiğinde bakıcı; kameranın arkasına geçip komik suratlar yapar, dans eder veya onları güldürebilecek resimler/fotoğraflar gösterilir.
Ancak ağlamak, tamamen farklı bir durum. Onları ağlatmak adına yapılabilecek pek çok yöntem olsa da bunların birçoğu bebeğe zarar verebilir. Bazen bebekleri ağlatmak için çevresine kötü kokular koyarlar ya da yüksek sesler çıkarırlar fakat bu tekniklere çok da faydalı diyemeyiz.
Bebek bakıcısı ya da bakıcı yoksa bebeği yönlendirecek kişiler de ağlama taklidi yapar. Böylece bebek de hemen ağlamaya başlar! Bebeklerin başka bebeklerin ağladığını duyduklarında ağlamaya başladığını bilirsiniz. İşte bu “empati ağlaması” burada da geçerlidir.
Üstelik bu teknik, neredeyse kusursuzdur diyebiliriz. Yani şimdiye kadar bu şekilde ağlatılamayan bebeğe pek rastlanmadı.
Bebeğin artık ağlamasına ihtiyaç yoksa sakince kucağa alınır ve ağlamasını ağlayarak tetikleyen kişi ona mutlu olduğunu gösterir, sakin ve güler yüzlü bir yaklaşım sergiler. Ardından bebek de hızlı bir şekilde ağlamayı keser.
Eğer böyle bir yaklaşım ağlamasını kesmesine yeterli değilse, çıngıraklı ya da zilli oyuncaklar kullanarak dikkati dağıtılabilir.
Sinema ve televizyon sektöründe yavaş yavaş kullanılmaya başlanan "robotik bebekler", artık oyuncu bebeklere ihtiyaç duyulmasını engelleyebilir.
Hareketli robotların üzerine dijital ortamda yerleştirilen gerçek bebek görüntüleri henüz pek de gerçekçi görünmüyor ama elbette geliştirilecektir.
Yorumlar (0)