Mesela, "Aptala malum olur." gerçekten doğru mu? Yoksa aslında farklı bir şekilde mi söylenmeli?
Gelin, hep birlikte bu yaygın yanlışları ve doğrularını keşfedelim. Hazır mısınız? Bakalım hangi deyim ve atasözlerinde yanılmışız!
Bir şeyin göz ve akıl yoluyla anlaşılacağını anlattığımız sözü kullanırken birçoğumuz “izan” yerine “nizam” diyoruz. “İzan” kelime anlamı aslında “anlayış” demek ve sözün de açıklamasına uyuyor ancak biz “düzen” anlamına gelen “nizam” kelimesini kullanarak aslında gözün yaptığını bir kere daha vurgulamış oluyoruz.
Hadi birçoğunda harf eksikliği, fazlası oluyor da bunda atlardan fillere, eşekten çime nasıl geldik bilmiyoruz. Neyse artık bundan sonra doğrusunu bilerek atasözümüzü kullanabilirsiniz.
“Ferfecir” ve “velfecri” kelimelerini Türkçe sözlükte bulamasak da deyim içerisinde geçen “velfecri” Arapça kökenli bir kelime. “Tan, gün doğumu kızıllığı” anlamına gelen “fecir” kelimesinden türemiş.
“Hasmın pek önemsenmediğini anlatan bir söz” olarak karşımıza çıkan deyimde dikkat ettiğiniz gibi “cürmü” değil “cirmi” diyoruz. “Cürüm” aslında “suç, yanlışlık, kusur, hata” demek. “Cirim” ise “hacim” demek. Yani deyimin anlamı zaten “cirim” kelimesi ile doğru oluyor.
“Herro” ve “merro” diyenler için üzgünüz. Bu deyimde de harf değişikliğine gidebilirsiniz.
Yıllardır biz buna “hoş laftan” dedik durduk. Ancak atasözünün devamında da gördüğünüz gibi kendisi hoşaf ile oldukça uyumlu şekilde kurulmuş.
Yanlış bilinme konusunda ilk sıralarda yer alan atasözlerinden biri daha. “Abdal” kelimesinin “dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse” ve “davul, zurna çalmayı meslek edinmiş (kimse)” gibi iki anlamı olsa da bir anlamı daha var. O da “gezgin derviş”. Bu anlama bakınca da “dervişe malum olur.” demiş oluyoruz aslında. Mantıklı değil mi?
“Fukara” veya “zürafa” yerine artık “zürefa” diyebilirsiniz. Buradaki “zürefa”, “kibarlar” demek. Yoksa işin fukaralarla veya zürafalarla alakası yok.
Yeri gelmişken “Kışın ince giyinen kimseler için söylenen “zemheri zürefası” da bir başka doğrusu bilinmeyen. Burada da “zürafa” demeyelim.
“R” harfi yerine “n” kullananlar artık doğrusunu öğrendiler. “Kirletmek, kullanılamaz hâle getirmek” veya “Ziyan etmek, boş yere harcamak” anlamında kullanılan deyimimizde “murdar” tek başına “kirli” anlamını taşıyor.
“İdüğü” diyenler için üzgünüz ama doğrusu “idiği” olacak. Kendisi eski Türkçede “olmak” anlamına geliyor.
“Ne fark eder?” demeyelim ve bu atasözünün de doğrusunu bilelim. “Kalım” şeklinde sözlüğümüzde yer almıyor ve kendisini “dirim” olarak kullandığımızı belirtelim.
Sizler kaç tanesini bu içeriğimizle öğrendiniz?
Yorumlar (0)