Dünya genelinde aşıların yaygınlaşması sonrası 1,5 yıldır kısıtlamalarla yaşayan ülkeler bir bir kısıtlamaları gevşetmeye başladı. Karantinalar, maske kullanım zorunluluğu gibi kısıtlamalar kalkarken, konser, sinema, tiyatro gibi sosyal etkinlikler de geri döndü.
Ancak hepsinden önemlisi, kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte uzun zamandır stres altında yaşayan insanlar da istemsiz bir rehavetle tedbirsiz davranmaya başladılar. Dünya Sağlık Örgütü, bu durumun salgının gidişatını kötü etkileyeceğine işaret ederek bir yazılı açıklama gerçekleştirdi.
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ve DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev tarafından kaleme alınan yazıda uzun zamandır zorlu koşullarda yaşayan insanların rahatlama ihtiyacının normal karşılanması gerektiği söylenirken yine de tedbiri tamamen elden bırakmanın bir hata olacağı vurgulandı.
Açıklamada geçtiğimiz yaz kısıtlamaların kalkması sonrası ülkemizde de yaşanan vaka artışlarına işaret edilerek "Ancak geçen yaz yine aynı zamanları yaşadık. Bazı Avrupa ülkelerinde kısıtlamalar çok hızlı bir şekilde gevşetildiğinde, Avrupa Bölgesi genelinde bizi tekrar karantina almaya zorlayan vaka artışları ve ölümlerde üzücü bir yükseliş gözlemledik. Şimdi, sağlık sistemlerimiz, okullarımız, geçim kaynaklarımız, ekonomilerimiz, fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerindeki bir yıldan fazla süren baskıdan sonra, aynı hatayı yapmayı göze almamalıyız" ifadelerine yer verildi.
Aşı çalışmaları Avrupa ülkelerinde ve ABD’de görece hızlı ilerlese de dünya genelinde aşı konusunda büyük bir eşitsizlik söz konusu. Aşıya ulaşamayan ülkelerde salgın devam ediyor, bunun yanında DSÖ, aşıya sahip olan ülkelerde bile pandeminin henüz bitmediğini söylüyor.
DSÖ açıklamada bu duruma "Aşıların hastaneye yatışları, ölümleri ve sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı azaltmak için daha da büyük bir etkisi olacağı şüphesiz. Yine de, çoğu hala ilk dozlarını bekleyen en yüksek risk altındakilere ulaşmak için milyonlarca doz aşıya daha ihtiyaç var. Hastaneye yatışlarda ve ölümlerde devam eden bir düşüş görmek istiyorsak, sağlık çalışanları, yaşlılar ve altta yatan risk faktörlerine sahip kişilere aşılara erişim hakkı daha fazla verilmelidir. Şu anda, Avrupa Bölgesi’ndeki nüfusun yüzde 37’si tek doz alırken, yüzde 23,9’u tam aşılıdır. Veriler açık, aşı kapsamı yüksek olan ülkelerde bile pandemi bitmedi. Bölge genelinde aşı eşitsizliği en büyük zorluklarımızdan biri olmaya ne yazık ki devam ediyor" sözleriyle dikkat çekiyor.
Delta varyantı gibi yeni varyantlar üzerinde aşıların etkinlik oranlarının tartışıldığı bu günlerde, DSÖ açıklamasında bu konuda da önemli ifadelere yer verdi. ’’DSÖ Acil Kullanım Listesine sahip tüm aşılar, dolaşımdaki varyantlar da dahil olmak üzere, COVID-19’un daha ağır geçirilmesini önlemede güvenli ve etkilidir’’ ifadelerini kullanan DSÖ, açıklamasında ayrıca Türkiye’de devam eden aşı kampanyasına ve genel duruma ilişkin ifadelere de yer verdi.
Yaz tatili ve bayram tatili sebebiyle oluşması muhtemel riskli durumları değerlendiren DSÖ, ’’Türkiye’de çok başarılı bir aşı kampanyası olduğunu görüyoruz. Ancak bayram ve yaz tatili zamanı nedeniyle aşılamanın ve koruyucu önlemlere uymanın önemine bir kez daha vurgu yapma ihtiyacı kesinlikle yadsınamaz’’ diyerek, bireysel tedbirlere uymamız gerektiğini de hatırlattı.
Hepimizin artık çaresizce cevap aradığı ’Salgın ne zaman bitecek’ sorusuyla ilgili de açıklama yapan DSÖ bu soruya "Sık sık bu salgının ne zaman biteceği bizlere soruluyor. Bu soruya en kısa cevap, salgının sonlanmasının zamanının tamamen bizlere kalmış olmasıdır. Pandeminin bitişinin, bireylerin ve hükümetlerin elinde olduğunu gerçeğidir. Neyin işe yaradığını biliyoruz; kanıtımız var. Umut var. Kendinizi ve çevrenizdekileri korumak, bu salgını kontrol altına almak ve sonunda pandemiyi bitirmek için çok önemli. Uzun bir mücadele sürecinden geçtik ve tüm zorluklara dayandık. Şimdi savunmamızı düşüremeyiz" gibi şimdiye kadar duyduklarımızdan pek de farklı olmayan bir cevap verdi.
Yorumlar (0)