Bu dev solucanlar, Arrakis’in kültüründe merkezi bir role bürünüyor ancak Herbert’in bu solucanlarının gerçek dünyada var olup olamayacağı konusu, bilim kurgu ve biyoloji arasında sürekli gidip gelmemize sebep oluyor.
Biz de sizler için bu bağlantıyı araştırıp dev solucanlar dünyamızda yaşasalardı ne olurdu sorusunu cevapladık.
400 metre uzunluğundaki dev çöl solucanların Dünya’daki çöllerde yaşaması için önemli bir biyolojik engel bulunuyor. Bu kadar büyük boyutlara ulaşmaları, onların oksijen alışverişini ciddi şekilde zorlaştırıyor. Çünkü solucanlar, oksijeni doğrudan derileri aracılığıyla alıyorlar ve boyutları büyüdükçe bu süreç daha verimsiz bir hale geliyor.
Bu devler var olsalardı, ağırlıklarını desteklemek ve yerçekimi altında hareket edebilmek için gerekli yapısal fonksiyonlara ihtiyaç duyacaklardı. Bu yapısal desteklere sahip olmadıkları için ise hareket edemeyecekler ve kendi ağırlıkları altında ezileceklerdi.
Bu yüzden dünyamızdaki en büyük canlıları genellikle sucul ortamlarda görüyoruz. Su, canlıların vücutlarına uygulanan yerçekimi kuvvetini azaltıyor ve onların daha büyük boyutlara ulaşmalarına olanak tanıyor.
Büyük bir canlının gereken enerjiyi temin edebilmesi, olağanüstü bir metabolizma ile oluyor. Dünya’mızın mevcut ekosisteminde, bu kadar büyük bir canlının beslenme ihtiyacını karşılayabilecek enerji kaynağı mevcut görünmüyor.
Eğer bu canlılar gerçek olsalardı, şüphesiz insanlık için ciddi hasarlar ve tehlikeler ortaya çıkardı. Bu varlıklar mevcut canlı türlerine zarar verebilir, hatta dünyamızın ekosistemini değiştirebilirdi.
Ek olarak dev solucanlar, insanların yerleşim yerlerine yakın olursa güvenlik riskleri oluşturabilir ve mülkler için ciddi tehlikeler ortaya çıkardı.
Peki sizler bu canlılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Dünyamızda görmek ister miydiniz? Yorum olarak bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Yorumlar (0)