Çünkü evren, daha önce hiç görülmediği kadar ayrıntılı bir şekilde görülebilecek.
Neredeyse bir araba boyutunda olan bu dev kamera, evreni nasıl görüntüleyecek?
Neredeyse 20 yıl süren bu kameranın yapımı, bir mühendislik harikası olarak kabul ediliyor. Yapımı hiç de kolay olmayan bu devasa kamera ile evren, tüm çıplaklığı ile görülebilecek gibi duruyor. Peki ama nasıl?
LSST Kamerası, 3.200 megapiksellik bir çözünürlük sunuyor. Yani bu da gökyüzündeki devasa alanları yüksek hassasiyetle tarama yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor. 10 mikron genişliğinde pikselleri ve insan saçının onda biri büyüklüğündeki odak düzlemiyle gökyüzündeki dev alanları tarayabilen kamera, aynı zamanda 24 kilometre uzaklıktaki küçük bir golf topunun bile detaylarını gösterebiliyor.
Aslında kamera, evrenin henüz keşfedemediğimiz gizemlerine ışık tutmaya fayda sağlıyor. Özellikle kütleçekimi lenslemeyi araştıracak olan bu kamera, dev galaksilerin kütlelerinin etrafındaki ışığı nasıl büktüğünü gözlemleyebilecek.
“Bu ne işimize yarayacak?” diye düşünüyorsanız eğer hemen söyleyelim. Bu gözlemler, kütlenin evrende nasıl dağıldığını ve değiştiğini anlamamıza yardımcı olacak.
Bu yavaş hız da karanlık olsa bile net gökyüzü görüntülerini elde etmemizi sağlıyor. Böylece en soluk cisimler bile rahatça görülebiliyor olacak.
Bunun yanında kamera, Güneş Sistemi’ndeki cisimleri daha önce hiç görmediğimiz bir ayrıntı seviyesinde incelememize olanak tanıyacak. Bizim bugün evrende bildiğimiz cisim sayısının 10 katına çıkılacağı düşünülüyor. Tabii bu da Güneş Sistemi’nin nasıl oluştuğuna dair yeni bilgiler edinmemizi sağlayabilir.
Bilim dünyası, bu devasa kameranın evrenin gizemlerini çözmeye yönelik önemli bir adım olduğunu söylüyor. Belki bugüne kadar cevabı olmayan sorular, artık cevap bulurken evrenin nasıl işlediğine dair kafamızdaki soru işaretlerini de gidermiş olur.
Yorumlar (0)