Nahrimed Haber

Dünyayı Küçük Bir Plastik Parçayla Değiştiren Deha ve Patent Kralı Artur Fischer’ın Başarı Hikâyesi

Yaşam - 18 gün önce 0 Yorum
Yaşam Dünyayı Küçük Bir Plastik Parçayla Değiştiren Deha ve Patent Kralı Artur Fischer’ın Başarı Hikâyesi
Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız pek çok basit çözümün arkasında aslında bir dahilik yatıyor. Bunlardan biri de hemen hemen hepimizin evinde olan plastik dübeller. Tabii bazı mucitler de var ki tek bir ürünle kalmıyor, Artur Fischer gibi.

Fotoğraf makinelerinin flaş sistemlerinden çocukların yaratıcılığını geliştiren oyuncak setlerine kadar birçok icadın arkasındaki isim: Artur Fischer.

Kendisi aynı zamanda tüm zamanların en üretken mucitlerinden biri ve o, “patent kralı” olarak biliniyor. İşte Artur Fischer’ın ilham olacak başarı hikâyesi.

Sıradan bir çocukluktan olağanüstü bir kariyere.

dübelin mucidi Artur Fischer

31 Aralık 1919’da Almanya’nın bir kasabasında dünyaya gelen Artur Fischer, ailesiyle beraber mütevazı bir hayat sürüyordu. Annesi yaka ütülüyor, babası ise terzilik yapıyordu.

Genç Artur’un mekanik bir yeteneği vardı. Okul hayatı kısa sürdü ve eğitime erken yaşta veda ederek bir çilingirin yanında çıraklık yapmaya başladı. Pilot olma hayali olsa da hem boyunun kısa olması hem de lise diploması olmaması sebebiyle bu hayaline elveda dedi.

Almanya Silahlı Kuvvetler’de tamirci olarak eğitildi. Savaştan sağ kurtuldu ama İngiltere’deki savaş esir kampına düştü. Ülkesine döndükten sonra ise bir mühendislik firmasında asistan olarak iş bulup askerî hurdalardan tezgâh anahtarı ve çakmak yapmaya başladı.

Almanya’nın yeniden inşası sırasında da Fischer’ın hayalleri sadece kendi hayatını değil, dünya genelindeki milyonlarca insanın yaşamını değiştirecek şekilde evrildi.

1948’de kendi şirketi Fischer Group’u kurdu.

Artur Fischer

Mucit olmak için doğmuş Artur Fischer, 1958’de inşaat sektörünün en büyük sorunlarından birine çözüm getirdi: vidaların duvara güvenli bir şekilde tutturulması.

Dönemin geleneksel yöntemleri, vidaların yeterince sağlam olmamasına ve yapıların zarar görmesine neden oluyordu. Fischer, plastikten yapılan bir dübel tasarlayarak bu soruna son verdi.

Bu yenilik tabii ki sadece Almanya’da değil tüm dünyada büyük ilgi gördü. Ne de olsa basit bir plastik olarak görsek de dübellerin kullanımı kolay, dayanıklıydı ve sorun çözüyordu.

Buluşu, inşaat sektöründe standart hâle geldi ve bugün bile hâlâ birçok ev ve iş yerinde bu küçük ama etkili ürün kullanılıyor. Artur Fischer, bu icadı sayesinde paraya para demedi ve icat dünyasında da saygın bir yer kazandı.

İcatları bununla da sınırlı değil tabii ki. Kendisi fotoğrafçılıkta da devrim yarattı.

Artur Fischer fotoğraf flaş

1949’da ise fotoğrafçılık alanında büyük bir yenilik olarak görülen senkronize flaş sistemini geliştirdi. Kızının çatı katında fotoğrafını çekerken yanıcı bir magnezyum flaşla yangın çıkarmak istemiyordu ve böylelikle flaş ışığı cihazları geliştirdi.

Özellikle iç mekânlarda ve düşük ışık koşullarında çekim yapmayı kolaylaştırmasıyla bu icadı da fotoğrafçılık dünyasında çığır açtı. Agfa gibi büyük şirketler tarafından da benimsendi ve hızla yayıldı.

Fischer, sadece yetişkinler için değil, çocuklar için de yaratıcı çözümler sundu.

Artur Fischertechnik

1960’larda, çocukların mühendislik ve mekaniği eğlenceli bir şekilde öğrenmesini sağlamak amacıyla Fischertechnik adlı yapı setlerini geliştirdi.

Patates nişastasından yapılmış yemede sakınca bulunmayan başarılı oyuncak setleri bugün hâlâ dünya genelinde ilgi görmeye devam ediyor. Kendisi aslında eğitim alanına da katkı sağladı ve çocukların yaratıcılıklarını geliştirmesine yardım etmiş oldu.

1100’den fazla patent ile Thomas Edison’u solladı.

Artur Fischer hayatı

Fischer, kariyeri boyunca tam 1100’den fazla patente imza attı ve bu alanda Thomas Edison gibi isimleri geride bırakarak bir rekora ulaştı. Ayrıca 2.252 patent ve faydalı model başvurusunda da bulundu.

İcatlarının arasında tıpta kullanılan kemik vidaları, otomotiv endüstrisinde kullanılan bardak tutucular ve daha pek çok yenilikçi ürün bulunuyor.

2014’te ise Avrupa Patent Ofisi, Fischer’i Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık gördü. Onun icat dünyasındaki kalıcı etkisinin bir kanıtı da olan bu ödül aslında Fischer’ın yalnızca bir mucit değil, vizyoner olduğunu da gösteriyor.

Artur Fischer, 2016’da 96 yaşında hayata veda etti.

Fischer markasını 7’den 70’e duymayan yoktur ve aslında kendisi aramızdan ayrılsa bile bugün hâlâ mirası yaşamaya devam ediyor. Evlerimizden okula ve iş yerlerine kadar pek çok yerde onun basit ama etkili ürünlerini kullanıyoruz.

Bir kere daha görüyoruz ki küçük bir fikir bile dünyayı değiştirme potansiyeline sahip.

İlham olabilecek diğer başarı hikâyeleri:


Yorumlar (0)

Yorum Yap