Türkiye’nin en değerli ve ünlü değerli taşlarından biri olan Kaşıkçı Elması, şu anda İstanbul’daki Topkapı Sarayı’nda sergileniyor.
Geçmişine dair birkaç farklı rivayet var. Bunlardan biri de bizim bugün içeriğimizde anlatacağımız kâğıt toplayıcıya dayanan hikâyesi.
Tarihçi Reşad Ekrem Koçu’nun anlatımına göre 1699 yılında bir gün, İstanbul’da bir kâğıt toplayıcısı (kimine göre balıkçı) çöplükte bir taşa denk gelir. Taş, koskocaman ve parlaktır. Taşın değerinden haberi olmayan toplayıcı, elması 3 tahta kaşık karşılığında verir.
Kaşıkçı olarak bilinen bu adam, bir kuyumcuya gider ve o da farkında olmadan taşı değerinin çok altında satar. Tabii kuyumcu taşın ne kadar değerli olduğunu anlar ve bir arkadaşına gösterir.
Kaşığı gören arkadaş ve kuyumcu bir kavgaya tutuşur. Kavgayı duyan Kuyumcubaşı, onlara bir kese altın vererek taşı alır. Tüm bu olanlar, Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ile IV. Mehmed tarafından duyulunca taş alınıp devlet hazinesine girer. Ortaya 86 karat ağırlığında işlenmiş bir mücevher çıkar…
İşte rivayete göre kaşık karşılığında buralara kadar uzanan Kaşıkçı Elması’nın ismi buradan geliyor. Başka rivayetler de var elbette ancak en çok bilineni bu hikâye. Elmas şu anda Topkapı Sarayı’nda sergilenen en önemli eserlerden biri ve herkesin ilgisini çekiyor. Hatta rahmetli Michael Jackson 90’lı yıllarda bu elmasla bir klip çekmek bile istemişti ancak izin verilmemişti.
Yorumlar (0)