Kötü yandan artan yakıt fiyatları ve iyi yandan yaygınlaşan çevreciliğin etkisi, bisiklet kullanımını günümüzde artırmaya devam ediyor. Bu bağlamda araç sahibi olanların bile en azından yakın iş yerlerine gitmek için bisiklet ve scooter gibi mobil araçlara yöneldiğini görüyoruz.
Özellikle rahat inip binilmesiyle öne çıkan şehir bisikletlerini çevrede görmeye alıştık. Günümüzde bu modellere rahat inip binme konusu çok da büyük bir artı olarak görünmese de geçmişte durum bu kadar basit değildi. Gelin ne olup ne bittiğine ve bunun kadınlara nasıl artılar sağladığına birlikte bakalım.
Bu süreçte bildiğimiz eski bisiklet tipleri görüldü. Ön tekerleği büyük, arkadaki ise küçük olan penny-farthing bisikleti bu dönemde ortaya çıktı. Bununla birlikte gelen tüm modellerde belli başlı güvenlik sorunları kendini gösterdi.
1885 yılına geldiğimizde John Kemp Starley, rover safety bicycle isminde bir model çıkardı ve bunun ardından penny-farthing’e alternatif modeller için ‘safety bicycle’ (kabaca ‘güvenlik bisikleti’) ismi kullanıldı. Söz konusu bisiklet türlerinde sele kısmı yere daha yakın olduğu için durmak daha kolay bir hâl aldı. Bunun yanında aynı büyüklükte olan lastikler de daha kontrollü bir sürüş deneyimi sundu.
Bu gövde yapısı bisikletlerin daha sağlam olmasına da katkı sağlıyordu. Fakat oldukça havalı görünen bu araçlarda kadınlar sorun yaşıyordu.
Çünkü 19.yüzyılda kadınların kıyafetleri büyük oranda uzundu ve görece ağırdı. Bu da düz kadrolu olan bisikletlere binmelerini oldukça zor hâle getiriyordu. Buna rağmen tabuları yıkarak bu bisikletleri erkeklerden daha iyi kullanan kadınlar oldu fakat genele baktığımızda kadınların bisiklet sürmesi uygun görülmüyordu.
Kadınların da bisikletlere oldukça ilgili olduğunu gören üreticiler bir noktadan sonra uzun elbiseleriyle rahat binebilmeleri için kadrodaki demiri alt seviyelere indirdi. Bununla birlikte de bacağı bisikletin üstünden geçirme zahmeti ortadan kalkmış oldu.
Buna ek olarak eteklerin zincire takılmaması için de zincirin üstüne bir koruyucu yerleştirildi. Daha sonra bu görünümdeki modeller, ‘kadınlar için üretilen bisiklet’ olarak pazarda yerini aldı. Aynı zamanda kadınlar da bisikletlere uyum sağlamak için giyim alışkanlıklarını değiştirmeye başladı.
Uzun elbiseler giymeseler de erkeklerin de bisiklet üzerinden bacaklarını atma derdi ortadan kalkmış oldu sonuçta. Muhtemelen bu sebeple de günümüzde kadın bisikletinden çok her iki cinsiyetin de tercih edebileceği şekilde şehir bisikleti olarak anıldıklarını görüyoruz. Söz konusu modellerin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra popülerlik yakaladığını da belirtelim. Bu da üzerlerine motor eklenmesiyle gerçekleşti.
Ek olarak daha ağır olmaları, vücudu daha rahat bir pozisyonda tutmaları ve diğer karakteristikleri bu bisikletleri şehir içinde herkes için daha tercih edilebilir kıldı. 1900’lerden bu yana, bisikletlerin daha da yaygınlaşmasıyla şehir bisikletlerinin daha farklı varyasyonları karşımıza çıktı.
Konu hakkındaki düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: Sky Above Us, Bike Lock Wiki, BLW (2), Femme Cyclist, Raleigh, Gear Patrol, Bustle, Helena Maria Swanwick, Yol ve Macera
Yorumlar (0)