O berrak damlaların aslında milyarlarca yıllık bir geçmişi var. Belki de şu an dinozorların susuzluğunu giderdiği molekülleri tüketiyoruz.
Kulağa çılgınca gelse de suyun yaşını öğrenince her bir bardak suya bakış açınız epey değişecek.
Dünya’daki su, gezegenimizin oluşumundan yaklaşık 4,6 milyar yıl öncesine dayanıyor. Bilim insanları, suyun büyük bir kısmının, gezegenimize çarpan buzlu kuyruklu yıldızlar ve asteroitler aracılığıyla geldiğini düşünüyor. Ancak suyun bir kısmı da gezegenin kendi iç yapısından yani Dünya’nın magmasından oluşuyor. Yani yudumladığınız su ya uzaydan hediye geldi ya da yer kabuğunun derinliklerinde şekillendi.
Su aslında devasa bir döngü içinde sürekli hareket ediyor; buharlaşıyor, bulutları oluşturuyor, yağıyor ve nehirlerden denizlere kadar her yerde akıyor.
Su molekülleri, bu döngü sırasında yapısını değiştirmiyor. Yani, bir su molekülü kaç milyar yıl önce oluşmuşsa, hâlâ o kadar eski. İçtiğimiz su moleküllerinin yaşı ise genellikle 3 ila 4 milyar yıl olarak tahmin ediliyor.
Dinozorlar döneminde yağan yağmurların oluşturduğu göllerde yüzlerce yıl kalıp sonra buharlaşan bir su molekülü, bugün belki de sizin musluğumuzdan akıyor. Su, Dünya üzerindeki canlıların yaşam kaynağı olduğu için sürekli bir dönüşüm geçiriyor ama asla yok olmuyor.
Araştırmacılar da bugün içtiğimiz suyun en az yüzde 50’sinin muhtemelen bu süreçlerden geldiğini söylüyor. Ancak bunun tam olarak nasıl gerçekleştiğinin çok net olmadığının da altını çiziyorlar. Sonuç olarak her bir yudum suda 4,6 milyar yıl var diyebiliriz.
Su içmek şimdi daha da bir anlamlı olur mu dersiniz?
Yorumlar (0)