Apple 14 Eylül’de heyecanla beklenen lansmanını gerçekleştirdi ve yeni iPhone 13 serisini tanıttı. Sunduğu yenilikleriyle, özellikleriyle, tasarımıyla; aklınıza gelebilecek her detayıyla adından bolca söz ettirse de tahmin edeceğiniz üzere yeni iPhone’lar ülkemizde en çok fiyatıyla konuşuldu.
Peki ilk iPhone’larda durum neydi dersiniz? Bunu öğrenmek için Apple’ın iPhone’ları ile Türkiye’ye giriş yaptığı sene olan 2008’e dönmemiz gerekiyor. Ülkemize giriş yapan ilk iPhone, iPhone 3G olmuştu ve o dönemde sınırlı stoklarla Turkcell ve Vodafone aracılığıyla satışına başlanmıştı.
iPhone 3G ile iPhone’un Türkiye’ye gelişi ’Beklediğin iPhone. Türkiye’de’ sloganıyla duyuruldu. iPhone 3G’nin o zaman için hayran bıraktıran özellikleri, ’İnternet Cebinizde’ ’Yüksek Teknoloji’ gibi sloganlarla uzun uzun anlatıldı. Telefona sahip olmak için yapmanız gereken ise Turkcell ve Vodafone üzerinden ön satış formu doldurup başvuru yapmaktı.
Yıllar içerisinde bu sistem değişti, iPhone satışı yapan yerlerin listesi genişledi, son olarak da 2014 yılına geldiğimizde Apple Türkiye’deki ilk mağazasını İstanbul’da açtı. Günümüzde ise Apple’ın tüm ürünlerini hem resmi Apple Türkiye sitesinden, hem mağazalardan hem de çeşitli teknoloji marketlerden ve e-ticaret platformlarından satın almak mümkün.
Lafı uzatmadan sizi hüzünlü bir yolculuğa çıkaracak fiyatlara geçelim. Ancak belirtmekte fayda var; listede yer alan fiyatlar hem ABD hem de Türkiye için her modelde en düşük depolama alanı için sunulan fiyatlar. Depolama alanı arttıkça fiyatlar da buna istinaden artış gösteriyor. Yani listemizde göreceğiniz tüm fiyatlar, iPhone’lar için o dönemde sunulan en düşük fiyatlar.
Bu içeriği yazarken geçmişte lansman dönemlerinde sizlerle paylaştığımız iPhone haberleri de sık sık ziyaret ettim ve yorumlar kısmında hep aynı tartışmaları gördüm. Fiyatlar neden bu kadar yüksek? Kur farkı, vergiler derken ne oldu da bir telefonun fiyatı 17.999 TL oldu? Örneğin iPhone 3G Türkiye’de satışa çıktığında 1 ABD doları 1,30 TL civarındaymış. iPhone 13 karşımıza çıktığında ise 1 ABD doları 8,40 TL civarındaydı. Ayrıca kur farkının yanında ülkemizde telefonlardan alınan vergiler de azımsanacak gibi değil.
Daha önce sizlerle paylaştığımız bir haberimizde bu durumu bir örnek üzerinden açıklamıştık. Türkiye’de bir cep telefonu alırken %1 Kültür Bakanlığı payı, %10 TRT bandrol ücreti, %50 ÖTV ve son olarak da %18 KDV ödüyoruz. Bu ağır vergiler kur farkıyla da birleşince karşımıza bu üzücü manzara çıkıyor.
Tabii ki bu durum yalnızca iPhone’lara özel değil. En azından orta segment bir akıllı telefondan verimli bir bilgisayarlara, artık lüks olmadıklarını nedense bir türlü anlatamadığımız pek çok şeye erişmekte zorlanıyoruz çünkü fiyatlar oldukça yüksek. Peki bu durum değişir de fiyatlar düzelir mi? TL değer kazanıp vergiler makul seviyelere çekilirse, bir gün belki, neden olmasın...
Yorumlar (0)