Düşman savunmalarını alt eden hayalet uçaklar, modern savaşın en önemli silahlarından birisi. Peki bu uçaklar, sandığımız gibi gerçekten de görünmez mi?
Yoksa durum yalnızca bir algıdan ibaret olabilir mi?
Bunu başarmak için iki temel strateji kullanılıyor: Geometrik tasarım ve malzeme mühendisliği.
Geometrik tasarımda radar dalgaları, uçağın yüzeyine çarptığında geri yansıyarak tespit edilmesine neden oluyor. Stealth uçaklarda ise keskin köşeler yerine eğimli yüzeyler ve düzlemsel geometriler tercih ediliyor.
Bu malzemeler, radar enerjisini ısıya dönüştürerek yansımayı %90’a varan oranda azaltıyor. Ayrıca kompozit malzemeler, metal parçaların yerini alarak radar sinyallerini "geçirgen" hâle getiriyor.
Ancak tabii ki hiçbir uçak tamamen görünmez değil. Özellikle düşük frekanslı radarlar veya çoklu sensör füzyonu, stealth uçakları tespit edebilir. Yine de bu teknoloji, tespit mesafesini kritik ölçüde azaltarak askeri operasyonlarda avantaj sağlıyor.
Çıplak gözle bakıldığında hayalet uçakları aslında görebiliriz. Ancak görsel tespiti zorlaştırmak için çeşitli taktikler kullanmamız gerekir. Mesela F-117 gibi uçaklar, genelde gece görev yapar. Siyah veya koyu gri renkli gövdeleri, gece gökyüzünde belli olmaz.
F-22 ve F-35 gibi modern uçaklarda da gökyüzüne karşı silueti bozan gri tonlar ve kesik desenli kamuflajlar kullanılıyor. Dolayısıyla bu yanılsama, onların “görünmez” olduğunu düşünmemizi sağlıyor.
Bu durumun yaşanmaması için bu uçakların motorları, egzoz gazlarını soğutan sistemlerle donatılıyor. Dolayısıyla biz de bu uçakları kolay kolay göremiyoruz.
Stealth konseptinin geçmişi, II. Dünya Savaşı’na kadar uzanıyor. Alman Horten Ho 229 prototipi, ahşap gövdesi ve kanat tasarımıyla ilk stealth denemesi olarak kayda geçse de gerçek atılım, 1970’lerde ABD’de yaşandı.
Bu uçak, Körfez Savaşı’nda Irak’ın hava savunmasını alt etmişti. Günümüzde ise Çin (J-20) ve Rusya (Su-57) gibi ülkeler, kendi hayalet uçaklarını geliştiriyor. Hatta ülkemizde de Milli Muharip Uçak (MMU) projesinde stealth özellikler üzerinde çalışılıyor.
Aslında bu teknoloji, sürekli evrimleşen bir durumda olduğu için her an bu uçaklara yeni bir özellik eklenebiliyor. Ancak yapay zekâ destekli radar sistemleri ve kuantum radarlar, mevcut teknolojiyi geçersiz kılabilir. Bu yüzden ilerleyen zamanlarda savaş uçakları hem gizli hem de akıllı olmak zorunda.
Hayalet uçaklar, tam olarak görünmez olmasalar da savunmaları alt etmede devrim niteliğinde sayılıyor.
Yorumlar (0)