Daha önce birbirinden farklı kedi türleri hakkında bilgileri derleyip size sunmuştuk. Bu bağlamda oldukça tombul görünen fakat ev kedisi olarak almak istemeyeceğiniz Pallas kedisine, buna ek olarak da alıştığımız kedilerden bile küçük olan paslı kediye bakmıştık.
Şimdiyse sahne ışıklarını çok daha vahşi bir türe çeviriyoruz. Bu bağlamda inceleyeceğimiz türün adı karakulak. Söz konusu tür vaşakla karıştırılıyor, hatta bazı yerlerde çöl vaşağı olarak biliniyor fakat vaşaklarla bir ilgisi bulunmuyor. Yakınlık gösterdiği türlere, beslenme şekillerine, yaşadığı yerlere ve tür hakkındaki diğer ilginç bilgilere birlikte bakalım.
Vaşaklara kıyasla daha zayıf görünen karakulakların boyu, yerden 40 ile 45 santimetre kadar yukarıda olabiliyor. Bunun yanında 20-25 santimetre uzunluğunda kuyruğa ve kuyruğu da dahil ettiğimizde gövde boyları 80 santimetreden 120 santimetreye kadar uzanabiliyor. Kahverengi tüylere sahip olan karakulakların kısa tüyleri bulunuyor.
Leopar gibi büyük kedi türlerinin aksine gövdede desen bulundurmayan bu türler, tabir yerindeyse tüm şovu baş kısmına saklamış. Burada başın ortasından gözlere doğru inen dikey çizgiler ve farklı üyelere göre farklı noktalar görebiliyoruz. Türün en önemli karakteristiği ise arka kısmı siyah olan kulakları ve bu kulakların uçlarında duran tüyleri.
Karakulakların pek de yemek ayırt etmediğini söyleyebiliriz. Bu bağlamda kemirgenlerle, maymunlarla, ceylanlarla ve bu gibi çeşitli hayvanlarla beslendikleri bilinir. Fakat iç organları yemezler. Ek olarak kendilerinden görece büyük hayvanlara saldırmaktan da çekinmezler.
Vücuduna göre ağırlığı fazla görünse de karakulaklar, 3 metre kadar yükseğe zıplama potansiyeline sahip. Bu zıplama yeteneğini de en iyi şekilde gizlilik senaryolarında kullanabiliyorlar. Bu bağlamda gözlerine kestirdikleri ava fark ettirmeden yaklaşıyor, av artık zıplama menziline girdiğinde ise hamlesini yaparak onu yakalıyor. Yükseğe zıplama yetenekleri sayesinde kuş da avlayabiliyorlar.
Çoğunlukla gece avlandıkları bilinse de gündüz vakti avlandıkları da görüldü. Yani çoğu vahşi kedinin aksine gece ve gündüz ayrımını pek yapmıyorlar.
Serval türüyle yakınlık gösteren karakulaklar, akrabalarının aksine sulak alanları ve ormanları tercih etmiyor. Onun yerine daha kuru olan ve kamuflajına katkı sağlayacak kadar bitki yoğunluğuna sahip alanlarda görülüyor.
Bu bağlamda Afrika’nın doğu, orta ve alt kısımlarında, bir de Orta Doğu’nun çeşitli bölgelerinde bulunuyorlar.
Fakat şu an IUCN sitesine baktığımızda ‘asgari endişe altındaki türler’ bölümünde olduğunu görüyoruz.
Normalde grup olarak değil, tek başına yaşayan bu tür, kendi bölgesini işaretlemek için bıraktığı izleri ve kokuları kullanıyor. Aynı koku, potansiyel eşlerin birbirini bulmasında da araç rolü oynuyor. Kulakların siyahlığının da tam bu noktada dişiyi etkilemeye yardımcı olduğu düşünülüyor.
Çiftleşmenin gerçekleşmesinin ardından dişide 70 ile 80 gün arasında bir gebelik süreci var. Bunun ardından genelde 2 adet olsa 1 ile 4 adet arasında yavru dünyaya geliyor. Bu yavrular ilk günlerde ufak ufak gözlerini açabilseler de tamamen açmaları için ortalama 1 haftanın geçmesi gerekiyor.
Anne, tek başına yavruları bir oyukta besliyor. 10 haftalık olduklarında sütten kesiliyorlar ve 1 yaşına girdiklerinde yetişkin olup bağımsız kalıyorlar. 12 ay ile 16 aylık bir süre ardında, yani yetişkinlikle birlikte üreme yetileri de gelişmiş oluyor.
Bu başlığa güvenip de evinize bir karakulak almaya kalkmayın. Evcilleştirseniz bile avcı içgüdüleri sayesinde evde terminatör gibi dolaşacaktır. Bunun yanında avları konusunda fırsat kovaladıklarından ne zaman ne yapacaklarını kestirmek pek mümkün değil. Özellikle de bir süre aç kalırsa veya evde kuş gibi farklı bir evcil hayvan varsa “vay hâlinize” diyelim.
Yine de ev hâline nasıl olduğunu görmek adına Pumba isimli karakulağın Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Karakulaklar yabancı kaynaklarda caracal olarak geçiyor. Bu isim de ilk olarak Georges Buffon’un 1761’de türden bu şekilde bahsetmesiyle ortaya çıktı. Bu ismin seçilme sebebi de kendi açıklamasına göre türün Türkçede siyah kulaklı kedi anlamına gelen karakulak ismiyle anılıyor olması. Bunun yanında söz konusu açıklamada farklı dillere de atıf yapılmıştı.
Tür hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Kaynaklar: Animalogic, IUCN, San Diego Zoo, National Geographic
Yorumlar (0)