SMA, son günlerde geleneksel medya araçların ve sosyal medyada sıkça gördüğümüz bir hastalık. Çoğunluklu bebeklik döneminde ortaya çıkan ve bebeğin (ya da hastanın) yaşam kalitesini oldukça düşüren bu hastalık, kaslarla ilgili. Damarlara kan pompalayan kalbin ve yaşamak için ihtiyacımız olan nefesi almamızı sağlayan akciğerlerin de kaslarla çalıştığını varsayarsak, SMA’nın ne kadar ciddi ve ölümcül bir hastalık olduğunu anlayabiliriz.
Türkiye’de en son verilere göre 1600’den fazla SMA hastası var. Bu hastalığın büyük çoğunluğunu ise bebekler ve çocuklar oluşturuyor. SMA’lı hastaların sayısı bu kadar fazla iken, bizim sosyal medyada gördüğümüz bebekler, bu hastaların neredeyse sadece %10’unu oluşturuyor. Yani bu da sosyal medyada ilaç için yardım kampanyası toplayan aile sayısının 150’yi geçmediğini gösteriyor. Bebeklerin ve haliyle ailelerin hayatlarını oldukça zorlaştıran bu hastalığı siz okuyucularımız için açıkladık.
Spinal musküler atrofi (SMA), merkezi sinir sistemini, periferik sinir sistemini ve istemli kas hareketini etkileyen genetik bir hastalıktır. Kasları kontrol eden sinir hücrelerinin çoğu omurilikte bulunur ve bu da hastalık adında spinal kelimesinin varlığını açıklıyor. SMA’nın birincil etkisi bu sinir hücrelerinden sinyal almayan kaslar üzerinde görülüyor. Hastalığın adında bulunan atrofi ise, küçülmek fiilinin tıbbi terimi. Hastalarda atrofi, kaslar sinir hücreleri tarafından uyarılmadıklarında görülüyor.
Çoğunlukla bebekleri ve çocuklar etkileyen SMA, beyinde ve omurilikteki sinir hücrelerinde bozulmaya yol açıyor. Bu bozulma sonucunda da, beyin, kas hareketini kontrol eden mesajları göndermeyi durduruyor. Bütün bunlar meydana geldiğinde, hastanın kasları zayıflayıp küçülüyor. Kas kütlesinin küçülmesi ve kullanılamaz hal gelmesi de, hastaların baş hareketlerini kontrol etme, yardım almadan oturma, yürüme hatta bazı durumlarda hastalık ilerledikçe yutma ve nefes alma konusunda sorun yaşamalarına sebep oluyor.
SMA’nın farklı türleri, hastalığın seyri konusunda da ayırıcı özelliklere sahip. 5 farklı türü olan SMA’nın ölümcüllüğü ve seyri, türlerine göre değişiyor. Hastalığın tipine bağlı olarak da semptomlar da çeşitlilik gösteriyor.
SMA, "motor nöronun hayatta kalması" için SMN adı verilen bir motor nöron proteininin eksikliğinden kaynaklanır. Vücudumuz bu proteine, adından da anlaşılacağı gibi normal motor nöron işlevi için ihtiyaç duyar. Proteinin eksikliği ise SMN1 adlı bir gende kromozom 5 üzerindeki genetik mutasyonlardan kaynaklanır.
SMA, ailelerden geçen genetik bir hastalıktır. Bir bebekte SMA hastalığı varsa, bunun nedeni her iki ebeveyninden de birer tane olmak üzere, mutasyonlu genin iki kopyasına sahip olmasıdır. İki ebeveyninden de mutasyonlu gen alan hastanın vücudu, belirli bir proteini oluşturamaz. Bu da oluşturamadığı proteinle beslenen kasları kontrol eden hücrelerin ölmesine yol açar. Bu durumda, eğer çocuk, ebeveynlerinin yalnızca birinden mutasyonlu gen alırsa SMA hastası olmaz, ancak hastalığın taşıyıcısı olur. Ebevenylerinden tek mutasyonlu gen alan çocuk ise bu geni kendi çocuğuna geçirebilir.
Günümüzde çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için hastaneler gen testi yapmakta. Yapılan testlerin sonucunda ise ebeveynler, doğacak çocukların herhangi bir kırık gene sahip olup olamayacaklarını görebiliyorlar.
SMA semptomları, hafif ya da şiddetli olabilir. SMA’nın birincil semptomu, istemli kasların zayıflığıdır. En çok etkilenen kaslar, omuzlar, kalçalar, uyluklar ve sırtın üst kısmı gibi vücudun merkezine en yakın olan kaslardır. Solunum ve yutma için kullanılan kaslar etkilenirse özel komplikasyonlar ortaya çıkar ve bu işlevlerde anormalliklere neden olur. Sırt kasları zayıflarsa omurga eğriliği gelişebilir.
Spinraza: Bu tedavi, SMN2 genini ayarlar ve daha fazla protein yapmasına izin verir. SMA’lı hem çocuklar hem de yetişkinler için kullanılır. İlaç, hastanın omuriliğinin etrafındaki sıvıya enjekte edilir. Hazırlık ve iyileşme süresi dahil bu işlem en az 2 saat sürebilir. İşlemin sonrasında her 4 ayda bir başka bir doz yapılması doktorlar tarafından tavsiye edilir. Hastalığı tamamen ortadan kaldırmaya bu ilaç, hastalığın ilerlemesini yavaşlatıyor.
Evrysdi: Bu tedavi, SMN2 genlerinin protein üretimini bozmasını engelleyerek proteinin gerektiğinde sinir hücrelerine ulaşmasını sağlar. İlacın dozu, hastaların ağırlıklarına göre belirlenir. Klinik deneyler, 12 ay sonra, Evrysdi alan hastaların % 41’inde kas fonksiyonlarında iyileşme olduğunu göstermiştir.
Zolgensma: Zolgensma tedavisi, sorunlu SMN1 geninin değiştirilmesini içerir. 2 yaşın altındaki çocuklar için kullanılan bu tedavi, SMN geninin bir kopyasını tüp aracılığıyla belirli bir motor nöron hücresi grubuna göndermesini temel alıyor. Yalnızca biz doz alınan bu tedavi sonrasında, SMA hastası çocuklarda inanılmaz ilerlemeler görülüyor. Günümüzde de en çok tercih edilen tedavi Zolgensma gen tedavisi. Ancak tedavi oldukça pahalı. Sosyal medya hesaplarında valilik onaylı bir şekilde yardım kampanyası başlatan tüm aileler de bu ilaca ulaşmayı hedefliyorlar.
Hastalığın en kesin tedavi şekli olarak görülen Zolgensma, ülkemizde ne yazık ki uygulanabilen bir tedavi değil. Bu sebepten dolayı, aileler, SMA’lı bebekleri için dolar üzerinden yardım kampanyaları başlatıp, ağırlıklı olarak Dubai ve Amerika’daki çocuk hastanelerinden randevular alıyor.
Zolgensma tedavisini alabilen bir diğer bebeğimiz de Pamir. Aşağıdaki videodan da göreceğiniz üzere ilacı almadan önceki günlerinde kafasını havada bile tutamazken, ilacı aldıktan 3 ay sonra bisikletine binip kendini itebiliyor.
Tedaviyi alan çocuklar, tedavi öncesinde başlarını kıpırdatamazken, ilacı aldıktan 1 hafta sonrasında oyuncaklarıyla oynamaya ve fizik tedavi yardımıyla diğer kaslarını da kullanmaya başlıyor. Ancak ne yazık ki her aile bu kampanyaları tamamlayamıyor. Zolgensma, 2 yaşın altındaki çocuklara uygulandığından, bazı aileler çocuklarını tedavi ettiremezken, bazıları ise kampanya tamamlanana kadar çocuklarını kaybediyor.
Eğer siz de bu kampanyalara katkıda bulunmak isterseniz, aşağıda yer alan Instagram hesaplarını inceleyebilirsiniz. Ya da bu sayfaları çevrenizdeki insanlarla paylaşarak, bir çocuğa destek olabilirsiniz. Belki de bir tanesinin kurtarıcısı siz olursunuz, kim bilir.
Yorumlar (0)