Her gün aynı saatte hatta aynı dakikada uyanmanız sizce de oldukça garip değil mi? Üstelik her gün farklı düzeylerde yorulsanız bile.
Gelin, her sabah aynı saatte nasıl tık diye uyandığınıza bakalım.
Bu sirkadiyen saat, daha spesifik olarak suprakliasmatik çekirdekler (SCN) ismi verilen önemli bir sinir demetinde bulunur. SCN, yaklaşık 25.000 nörona sahiptir ve gün ve gece programını düzenleyen beynin farklı bölümleriyle önemli bağlantıları vardır.
Bu sinir demeti, uyku ve uyanıklığı yönlendiren tik tak saati gibidir. Aslında SCN, günlük döngüyü her günün 24 saatine göre yeniden ayarlama noktasında oldukça başarılıdır.
Üstelik bazı insanların biraz daha uzun bir döngüsü, bazılarının ise biraz daha kısa bir döngüsü olsa da temelde, 24 saatlik bir gün içinde çalışmak üzere programlanır.
Vücut, gece süresince kaç kez uyandığınıza bağlı olarak 3 ila 5 REM uyku döngüsü arasında gidip gelen 7-8 saatlik bir uyku tercih eder. Düzenli olarak akşam 10’da yatağa girdiğinizi alarmızını ise sabah 6’ya kurduğunuzu varsayalım.
Birkaç hafta içinde melatonin seviyeniz, akşam 9 civarında artmaya başlayacak ve uykulu bir şekilde yatağın yolunu tutacaksınız.
En derin uykunuzun ardından sabaha karşı 5 civarında da vücuttaki kortizol seviyeleri yükselmeye başlar ve daha hafif bir uykuya geçersiniz. Doğal olarak tam planladığınız vakitte uyanırsınız.
Çünkü alarm gibi sarsıcı bir şok, yön duygusunu bozar ve stres hormonunun, vücuda daha çok salgılanmasına neden olur. Yani vücut sisteminizin siz uyurken yaptığı o yumuşak uyku geçişleri bozulur.
Ancak zaman içinde aynı programa uyarsanız vücudunuzun oldukça hassas olan saati, alarmınız henüz çalmadan birkaç dakika veya birkaç saniye önce sizi uyandırır.
Yorumlar (0)