Birazdan göreceğiniz izler, o kadar büyüktü ki bir insanın ayağıyla mukayese edildiğinde neredeyse üç kat büyüklüğündeydi. Üstelik denizden çıkıp yürüdüğü de görülünce, insanlar bunun dev bir yaratık olduğunu düşünmeye başladı.
Peki bu işin aslı neydi? Aslında bunlar, yıllarca sürecek bir şakanın ayak izleriydi…
Halk, bu ayak izinin okyanustan çıkan dev bir yaratığa ait olduğunu düşünmeye başlamıştı. Bölgede “Clearwater Canavarı” gibi birçok efsane de dilden dile yayılmıştı. İzlerin kaynağı ise seneler boyunca bulunamadı.
Olay, ünlü zoolog Ivan T. Sanderson’ın bölgeye gelmesiyle ün kazandı. Çünkü Sanderson, efsanevi yaratıkların peşinde koşan “kriptozooloji”nin öncülerindendi. Yıllarca halkı korkutan bu ayak izlerinin neye ait olduğu hakkında bulunduğu yorum ise herkesi şaşırtmıştı. Çünkü bu izlerin, Antarktika dışında yaşayan devasa bir penguene ait olduğunu söylemişti.
Ancak olayın özü, bundan çok daha basit ve kimsenin aklına bile gelmeyen bir açıklamaya sahipti. Olayın kahramanları Tony Signorini ve Al Williams, Clearwater’da yaşayan iki arkadaştı. Yaptıkları tek şey ise bir “şakaydı”.
1948’de National Geographic’te gördükleri dinozor ayak izlerinden ilham alarak bir şaka hayata geçirdiler. Demirden dev üç parmaklı bir ayak tasarlayarak spor ayakkabıya monte ettiler. Her gece kimse fark etmeden sahilde bu ayaklarla yürüyorlar, sonra ortadan kayboluyorlardı.
Neredeyse 10 sene, aralıklı olarak devam eden şaka, 1988’de Tony Signorini’nin gerçeği anlatmasıyla son buldu. Yıllar önce arkadaşıyla yaptıkları bu şakadan arta kalan ayakkabıları saklayan Tony, 40 yıl sonra gerçeği itiraf etmişti.
Belgesellere bile konu olan dev ayaklalar, hâlâ bölgede “dev penguen” olarak anlatılmaya devam ediyor. Aslında basit bir şakanın, seneler sürecek bir aldatmaca hâlini alması, insanların bilinmeyene karşı merakını gözler önüne seriyor.
Bir bilim insanını bile olaya inandıran bu şaka, aslında biz insanların “inanma” arzusunu ortaya çıkaran büyük bir olay.
Yorumlar (0)